Multilingual Turkish Dictionary Germany

KLECKSEN : German Turkish

" lekelenmek; kötü resim yapmak"

KLEE : German Turkish

[der] yonca

KLEEBLATT : German Turkish

" [das] yonca yaprağı; üçlü (grup)"

KLEID : German Turkish

" [das] giysi, giyecek, elbise, urba; kadın elbisesi"

KLEIDEN : German Turkish

" giydirmek; yakışmak, gitmek"

KLEIDERBÜGEL : German Turkish

[der] elbise askısı

KLEIDERBÜRSTE : German Turkish

[die] elbise fırçası

KLEIDERCSHRANK : German Turkish

[der] elbise dolabı, gardırop

KLEIDSAM : German Turkish

yakışan, şık

KLEIDUNG : German Turkish

[die] giyim, kıyafet, kılık, üst baş

KLEIDUNGSSTÜCK : German Turkish

[das] giysi

KLEIE : German Turkish

[die] kepek

KLEIN : German Turkish

" küçük, ufak; önemsiz; az"

KLEIN BEIGEBEN : German Turkish

pes demek, yelkenleri suya indirmek¡

KLEINBUS : German Turkish

[der] minibüs

KLEINBÜRGERTUM : German Turkish

[das] küçük burjuvazi

KLEINE FINGER : German Turkish

serçeparmak

KLEINER BUCHSTABE : German Turkish

küçük harf, minüskül

KLEINER UHRZEIGER : German Turkish

akrep

KLEINFORMAT : German Turkish

[das] küçük boy

KLEINGLÄUBIG : German Turkish

sağlam inancı olmayan, pek inanmayan

KLEINHACKEN : German Turkish

doğramak, kıymak

KLEINHOLZ : German Turkish

[das] (kesilmiş) odun

KLEINIGKEIT : German Turkish

[die] ufak tefek şey, önemsiz şey

KLEINKIND : German Turkish

[das] küçük çocuk, bebek