Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
LESESAAL : German Turkish

[der] okuma salonu

LESEZEICHEN : German Turkish

" [das] sayfa kurdelesi; sayfa bulmaya özgü pusula"

LESUNG : German Turkish

[die] okuma,okunma

LETZTE : German Turkish

" son; geçen"

LETZTE RUHESTÄTTE : German Turkish

ebedi istirahatgâh, mezar

LETZTEN ENDES : German Turkish

eninde sonunda

LETZTENS : German Turkish

geçenlerde

LETZTERE : German Turkish

sonuncu

LEUCHTE : German Turkish

[die] ışık, lamba

LEUCHTEN : German Turkish

" ışık saçmak, ışımak, parıldamak; yakamoz oluşturmak"

LEUCHTER : German Turkish

" [der] şamdan; avize"

LEUCHTFARBE : German Turkish

[die] fosforlu boya

LEUCHTFEUER : German Turkish

[das] ışıklı işaret, yol gösteren ışık

LEUCHTKUGEL : German Turkish

[die] aydınlatma fişeği

LEUCHTKÄFER : German Turkish

[der] ateşböceği, yıldızböceği

LEUCHTRAKETE : German Turkish

[die] aydınlatma fişeği

LEUCHTREKLAME : German Turkish

[die] ışıklı reklam

LEUCHTRÖHRE : German Turkish

[die] flüoresan lamba

LEUCHTTURM : German Turkish

[der] fener kulesi

LEUCHTZIFFERBLATT : German Turkish

[das] fosforlu kadran

LEUGNEN : German Turkish

inkâr etmek, yadsımak

LEUGNUNG : German Turkish

[die] inkâr, yadsıma

LEUKOPLAST : German Turkish

[das] lökoplast

LEUKÄMIE : German Turkish

[die] lösemi, kan kanseri

LEUMUND : German Turkish

[der] ün, şan, şöhret