Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
UMWELT : German Turkish

[die] çevre, muhit

UMWELTVERSCHMUTZUNG : German Turkish

[die] çevre kirliliği

UMWENDEN : German Turkish

döndürmek

UMWERBEN : German Turkish

kur yapmak, asılmak

UMWERFEN : German Turkish

" bozmak, altüst etmek; (manto) omuzuna almak; devirmek, yıkmak"

UMZIEHEN : German Turkish

taşınmak

UMZINGELN : German Turkish

etrafını sarmak, çember içine almak

UMZUG : German Turkish

" [der] alay, kortej; taşınma, göç"

UMÄNDERN : German Turkish

değiştirmek

UMÄNDERUNG : German Turkish

[die] değişiklik

UNABHÄNGIG : German Turkish

" bağımsız, müstakil; özgür, hür"

UNABHÄNGIGKEIT : German Turkish

" [die] bağımsızlık, istiklal; özgürlük, hürriyet"

UNABKÖMMLICH : German Turkish

" işinden ayrılamaz; ertelenmiş, müeccel"

UNABLÄSSIG : German Turkish

aralıksız, sürekli, fasılasız

UNABSEHBAR : German Turkish

" sonsuz, bitmez tükenmez; tahmin edilemez"

UNABSICHTLICH : German Turkish

istemeden yapılan, kasıtsız

UNABWENDBAR : German Turkish

önüne geçilemez, kaçınılamaz

UNABÄNDERLICH : German Turkish

" değiştirilemez; geri alınamaz, dönülemez"

UNACHTSAM : German Turkish

dikkatsiz, düşüncesiz, lakayt

UNACHTSAMKEIT : German Turkish

[die] dikkatsizlik, düşüncesizlik, lakaytlık

UNANFECHTBAR : German Turkish

kesin, şüphe götürmez, su götürmez

UNANGEBRACHT : German Turkish

yersiz, yakışıksız, uygunsuz, münasebetsiz

UNANGEMESSEN : German Turkish

" uygun olmayan, yerinde olmayan; yakışık almaz"

UNANNEHMLICHKEIT : German Turkish

" [die] rahatsızlık, sıkıntı, tatsızlık; güçlük, müşkülat"

UNANSEHNLICH : German Turkish

" gösterişsiz, kılıksız, kılkuyruk; yırtık pırtık, eskimiş"