Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ÖRTLICH : German Turkish

yerel, yöresel, mahalli, mevzii

ÖSTLICH : German Turkish

doğu

ÜBEL : German Turkish

" kötü, fena; rahatsız, keyifsiz"

ÜBELGELAUNT : German Turkish

huysuz

ÜBELNEHMEN : German Turkish

alınmak, darılmak, gücenmek

ÜBELWOLLEND : German Turkish

kötü niyetli, kötü kalpli

ÜBEN : German Turkish

" alıştırma yapmak, egzersiz yapmak, çalışmak; alıştırmak, çalıştırmak"

ÜBER : German Turkish

" üstünde, üzerinde; üstüne, üzerine; hakkında, ilişkin;
den çok; üzerinden, yoluyla;
den dolayı"

ÜBER BORD FALLEN : German Turkish

gemiden denize düşmek

ÜBER DEM DURCHSCHNITT : German Turkish

vasatın üstünde

ÜBER DIE STRÄNGE SCHLAGEN : German Turkish

azmak, ipini kırmak

ÜBER GEBÜHR : German Turkish

haddinden fazla, ifrat derecede¡

ÜBER JDN ZU GERICHT SITZEN : German Turkish

yargılamak, muhakeme etmek

ÜBER JDS VERSTAND GEHEN : German Turkish

aklı almamak

ÜBER SEINE VERHÄLTNISSE LEBEN : German Turkish

ayağını yorganına göre uzatmamak

ÜBER TAG : German Turkish

yerüstünde

ÜBER UND ÜBER : German Turkish

üsbütün, tamamen

ÜBERALL : German Turkish

" her yerde; her bakımdan"

ÜBERANSTRENGEN : German Turkish

fazla yormak, ezmek

ÜBERANTWORTEN : German Turkish

teslim etmek, tevdi etmek

ÜBERARBEITEN : German Turkish

gözden geçirmek, revizyon yapmak

ÜBERAUS : German Turkish

pek çok, gayet, son derece

ÜBERBELICHTEN : German Turkish

(filme) fazla poz vermek

ÜBERBIETEN : German Turkish

" (açık artırmada) daha fazla vermek; üstün gelmek, geçmek; (rekor) kırmak"

ÜBERBLICKEN : German Turkish

ir bakışta kavramak