Germany
Germany
BEWÄSSERUNG : German Turkish
sulama
BEWÖLKEN : German Turkish
de. bulutlanmak, kapanmak
BEWÖLKT : German Turkish
ulutlu, kapalı
BEZAHLEN : German Turkish
ödemek
BEZAUBERND : German Turkish
üyüleyici
BEZEICHNEN : German Turkish
işaretlemek; göstermek; adlandırmak
BEZEICHNUNG : German Turkish
işaret; ad, isim
BEZIEHEN : German Turkish
örtmek; (ev) taşınmak; abone olmak; almak
BEZIEHUNG : German Turkish
ilişki. ilgi
BEZIEHUNGSWEISE : German Turkish
veya, ya da; daha doğrusu
BEZIRK : German Turkish
ölge, alan
BEZUG : German Turkish
kılıf, örtü, yüz; gelir
BEZWEIFELN : German Turkish
kuşkulanmak, şüphe etmek
FERNE : German Turkish
uzaklık
FERNER : German Turkish
undan başka, ayrıca
FERNGESPRÄCH : German Turkish
şehirlerarası telefon görüşmesi
FERNGLAS : German Turkish
dürbün
FERNHÖRER : German Turkish
telefon ahizesi
FERNROHR : German Turkish
teleskop
FERNSCHREIBER : German Turkish
telex
FERNSCHRIFTLICH : German Turkish
teleksle
FERNSEHEN : German Turkish
televizyon
FERNSEHER : German Turkish
televizyon (cihazı)
FERNSPRECHER : German Turkish
telefon
FERNSTEUERUNG : German Turkish
uzaktan kumanda
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani