Germany
PROJEKTOR : German Turkish
m s. Projektionsapparat
PROJIZIEREN : German Turkish
projeksiyon yapmak; irtisam ettirmek; izdüsür-mek
PROKATAIEPSIS : German Turkish
M. suali mukaddere cevap; öncelcme
PROKLAMATION : German Turkish
ilan
pol. beyanname 2Ieren l. ilan etm.
resmen beyan etm
PROKURA : German Turkish
ticari temsil; vekalet; ^ erteilen vekälet vermek; tevkil etm.; per ^ bilvekäle; temsilen
ist(in/) m ticari mümessil; vekil
PROKYON : German Turkish
m astr. §irayi §aml; öncü
PROLAPSUS : German Turkish
m med. sukut, prolapsüs
PROLEPSE : German Turkish
rhet. s. Pro(kata)lepsis.
s///., gr. psych. usulü dairesinde sonradan gelen bir ses, kelime, v.s. yi daha evvel kullanmak °tisch vaktinden evvel kullanilan (ses, kelime v.s.); öncelemeli Prolet m pej. l. s.
arier.
kaba herif; mese odunu
ariat n proletarya
arier(ln /) m; 9arisch proleter 9arisieren proletarize etm
PROLOG : German Turkish
m mukaddeme, önsöz, prolog, öndem, öndeyis
PROLONGATION : German Turkish
temdit; müddetin (vadenin) uzatilmasi •s.geschäft n (Börse) repor muamelesi
PROLONGIEREN : German Turkish
temdit etm., uzatmak
PROMENADE : German Turkish
l. gezinti, seyran
seyir (od. piyasa) yeri •n.deck n naut. gezinti güvertesi
n.konzert n park kon-seri
n.mischung / hum. safkan olmayan köpek
n.weg m gezinti yolu
PROMENIEREN : German Turkish
gez(in)mek; piyasaya cikmak; gezinti yapmak
PROMETHEUS : German Turkish
n.pr. Promete
PROMINENT : German Turkish
mümtaz, mütemayiz, güzide, ileri gelen; kal-burüstü, seckin, yüzegelen ^z/kaIbu^ üstü; krema
PROMISKUITÄT : German Turkish
promisküite; karmakansik cinsel münase-bet
PROMOTION : German Turkish
doktora imtiham; doktorluk tevcihi 9vieren doktor unvanmj kazanmak (bzw. tevcih etm.)
PROMPT : German Turkish
l. (sofort) derhal, hemen
(schnell) tez, cabuk
(schlagfertig) hazircevap, cevik, tetik; Der Junge gab
e Antworten. Qocuk tikir tikir cevap verdi
PROMULGIEREN : German Turkish
(Gesetz usw.) resmen ilan etm
PRONOMEN : German Turkish
n gr. zamir, adil °inal l. zamir (od. adil) seklinde olan
zamir (od. adil) olarak kullanilan
PRONONCIEREN : German Turkish
l.acikca telaffuzetm.
/zg.ehemmiyetlekayd-etmek
PROPAGANDA : German Turkish
Propaganda; ^ treiben (od. machen) propa-ganda yapmak
ist m propagandaci, Propagandist
PROPAGIEREN : German Turkish
se revac vermek; bsi tervic etm.; bs icin pro-paganda yapmak
PROPAN : German Turkish
n ehem. propan
PROPELLER : German Turkish
m l. pervane
naut. uskur
turbine/pervaneli türbin
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani