Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
CEBİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
(bkz. cebir)

CEBRAİL : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
peygamberlere vahiy getiren dört büyük melekten biri.
cibril, ibranice allahın kulu.
az çok zorla olgunlaştırmak. cebrail b. ömer. batı karahanlı hükümdar (
1102)

CEDİS : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
arabistanın yerli kabilelerinden birinin adı

CEHDİ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
uğraşan, çalışan. çaba ve gayret gösteren

CEHİD : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
çalışma, çabalama, uğraşma.
türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır

CEHM : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
cehm b. safvan: islam kelamcısı. mürcie ve mutezile kelamından kendisine ait inanç kaidelerini belirleyerek özel bir akım geliştirmiştir. öğrencileri ıı. yy.'a kadar cehmiye inancını taşıyarak, tirmiz'de yaşadılar. daha sonra eş'ariye mezhebine girmişlerdir

CEHVEN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.).
kurtuba'da yerleşmiş, birçok alim, fakih, vezir yetiştirmiş meşhur bir arap ailesi.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır

CELADET : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.).
gözüpeklik.
yiğitlik.
kahramanlık

CELAL : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
büyüklük, ululuk azamet.
hiddet, öfke.
allah'ın "kahhar, cebbar, mütekebbir" gibi sertlik ve büyüklük ifade eden sıfatları. kur'an'da rahman suresi 27,
ayetlerde geçmektedir. zül celali; celal sahibi allah

CELALEDDİN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
dini savunan.
dinin ululadığı, övdüğü. celaleddin harizmşah: son harizm hükümdarı (öl. 1231). celaleddin rumi: ünlü türk mutasavvıfı, mevlana.
türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılmaktadır

CELASUN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) er.
kahraman, cesur, atak, delikanlı, yiğit.
genç sağlıklı, gürbüz

CELAYİR : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) er.
moğol kavminin bir kolu olup birçok kabileyi bünyesinde toplamıştır. celayirliler devleti, kendisine ilhanlılar devletini örnek almıştır

CELİL : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
büyük, ulu. (bkz. celal). allah için sıfat olarak kullanılır.
osmanlı devletinde vezir ve müşir rütbelerinde bulunanlara hitapta bu sıfat kullanılırdı.
güzel sanatlarda bir yazı stili

CELİLAY : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ati.).
ulu, yüce ay.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır

CELİLE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
(bkz. celil)

CELVET : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
yerini yurdunu terk etmek.
tasavvufta, kulun, allanın sıfatlarıyla halvetten çıkışına ve fena fillahda fani oluşuna denilir. celvetiye; aziz mahmud hüdayi'nin kurduğu tarikatının adı

CEM : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
toplama, biraraya getirme, yığma.
hükümdar, şah.
süleyman peygamberin lakabı.
büyük iskender'in lakabı. cem sultan: fatih sultan mehmed'in çiçek hatundan olma oğlu (
1495)

CEMAL : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
yüz güzelliği, zahiri ve batıni güzellik. allah'ın rahmetle tecellisi. allah'ın lütuf, ihsan, rıza sıfatlarının karşılığı

CEMALLEDDİN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
dinin cemali, parlak yüzü. daha çok şeref unvanı olarak kullanılmıştır. el-cevad el-isfahani tarafından ilk defa kullanılmıştır

CEMALULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
allah’ın lütfü, bağışı

CEMİL : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
güzel erkek.
iyilikle anma.
eskiden okullarda verilen başan kağıdı

CEMİLE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
güzel kadın.
gönül almak amacıyla yapılan davranış.
ilk emevi devrinde yaşamış meşhur arap şarkıcısı

CEMİNUR : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
ışık, nur topluluğu, çok nurlu, aydınlık kimse

CEMRE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
ateş.
kor halinde ateş.
şubat ayında azar azar artan sıcaklık.
hacıların mina'da şeytan taşlaması. küçük taş parçası. arafat'ta hacıların şeytan taşlamaları

CEMŞASB : Turkish Turkish Ansiklopedik

(far.) er.
hz. süleyman.
cemşid'in oğlu