Turkish
GÜRKAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
bol kan. genç, taze, gelişmiş, serpilmiş
GÜROL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
büyü, serpil, geliş
GÜRSU : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.)
temiz, pak, hızlı su.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
GÜRÇINAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
çok büyümüş, gelişmiş, serpilmiş
GÜVEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.)
korku ve kuşku duygusundan uzak.
inanma ve bağlanma duygusu.
yüreklilik, cesaret.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
GÜVENÇ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
güvenme, dayanma, itimat.
övünme, gurur
GÜZİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
seçkin, seçilmiş, beğenilmiş
GÜZİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
seçen, seçilmiş, seçkin, beğenilmiş.
hz. muhammed (s.a.s.)'in dostu (halifesi) hz. ebu bekir, ömer, osman ve ali (r.anhum)
GÜZİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.)
çare, derman.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
GÜÇLÜ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
gücü olan kuvvetli zorlu.
bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde
GIYAS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
yardım, gavs, nusret
GIYASEDDİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dinin yayılması için yardımı dokunan zat. gıyaseddin keyhüsrev ı: anadolu selçuklu sultanı.
türk dil kuralına göre "d/t" olur
HABBAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
güney arabistan'da bir kasaba
HABEŞİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
habeşler gibi derisinin rengi çok koyu esmer olan kimse. habeş ırkına mensup
HABİB : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
sevgili. seven, dost
HABİBE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. habib)
HABİBULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
allah'ın sevgilisi. hz. peygamber
HABİL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
habil. hz. adem'in oğullarından, kabil'in kardeşi, kabil tarafından öldürülmüştür. yeryüzünde ilk öldürülen kişidir
HABİNAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
nar tanesi
HABİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
taze, haberli, bilgili, agah, vakıf.
cenab-ı hak
HACCAC : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
delil ikame eden. delille galip olan.
ırak valisi olup, hz. muhammed soyuna ve taraflarına eziyet eden yusuf b. sakail'nin unvanı. yezid'in komutanlarından
HACCE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
hacca giden, kabe'yi ziyaret eden hacı kadın.
bir çeşit akdiken.
daha çok lakab olarak kullanılır
HACE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
hoca.
bilgin, öğretmen.
çelebi, sahip, muallim, profesör.
daha çok lakab olarak kullanılır
HACER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
taş, kaya.
hacer-i esved: kabe'nin duvarında bulunan meşhur kara taş.
hz. ismail'in annesi ve hz. ibrahim'in cariyesinin adı
HACERUNNUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
kükürt ile demirin birleşmesinden meydana gelen altın sarısı renginde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani