Turkish
HANSOY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(han sülalesine mensup
HANZADE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
hükümdar çocuğu
HANZALE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
doğu arabistan'da bir arap kabilesi
HANIM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
kadınlar için kullanılan saygı sözü.
eş, karı, zevce.
ev sahibesi
HARE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
sert taş, kaya.
meneviş, menevişli kumaş
HAREM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
yasak kılınmış mukaddes olan şey.
evlerde yabancı erkeklerin girmesine izin verilmeyen, kadınlara ait bölüm.
iç avlu.
hicaz'da ihrama girilen yerden ka'be'ye dek uzanan bölüm.
mekke-medine'nin ismi
HARİKA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka. imkanların üstünde olup insanda hayret uyandıran şey
HARİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
biri için kutsal olan şeyler.
harem dairesi, harem.
evin içi gibi, başkalarına kapalı olan yer.
bir evin civarı.
avlu.
ortak, şerik.
hacıların, hac zamanı giydikleri giysi
HARİS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
muhafız, bekçi, gözcü.
koruyan, koruyucu.
son derece hırslı olan.
yemen'de bir arap kabilesinin adı
HARİSE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. haris)
HARİZM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
amuderya'nın aşağı kısmının her iki yanında bulunan ülke. bu ülkede xııı. yy'a kadar dilini muhafaza ederek yaşamış olan iran kavminin adı
HARMAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması. bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar.
birçok çeşitten birer parça alıp yeni bir bileşim oluşturmak
HARRAS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
ekinci, çiftçi, toprağı işleyip ekin eken
HARUN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kur'an-ı kerim'de bahsedilen peygamberlerdendir. musa peygamberin büyük kardeşi. fir'avun erkek çocukların öldürülmesi emrini kaldırdıktan sonra doğmuştur. hz. musa'dan 3 sene sonra doğduğu söylenir
HARUT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
arkadaşı marut ile tanınan melek, büyü ve sihir ile uğraştıkları için kıyamete kadar kalmak üzere babil'de bir kuyuya hapsedilmişlerdir.
babil halkına korunmaları için büyü öğreten iki melekten biri, sihir yapar.
isim olarak kullanılmaz
HARZEM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
(bkz. harizm)
HASAFET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
hükümde sağlamlık, kuvvet ve olgunluk.
görüş sağlamlığı
HASAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
güzellik, iyilik, hüsn sahibi olmak. hasan b. ali b. ebi talib: ali (r.a.)'nin büyük oğlu. peygamber efendimizin torunu. kur'an'da geçen kelimelerdendir
HASBEK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
dürüst, iyi, saf insan
HASBİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
isteyerek ve karşılık beklemeksizin yapılan
HASBİNUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. hasibe)
HASEKİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
hükümdarların hizmetine tahsis edilmiş şahıs ve zümrelere verilen ad
HASEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
güzel, süslü.
güzel işler, hayırlar. hasan şeklinde kullanılır
HASENİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
hasene ait
HASGÜL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
değerli, eşsiz gül
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani