Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HEDM : Turkish Turkish Hukuk

Yıkma, harabetme

HEGEMONYA : Turkish Turkish Hukuk

Bir devletin diğer bir devlet üzerindeki siyasal üstünlüğü ve baskısı

HELAK : Turkish Turkish Hukuk

Mahvolma, yokolma, ölme, çok yorulma

HELEN : Turkish Turkish Hukuk

Eski yunan, yunan asıllı

HEMHAL : Turkish Turkish Hukuk

Bir halde bulunan; halleri birbirine benzeyen; aynı durumda olma

HEMPA : Turkish Turkish Hukuk

Arkadaş, kötü işler arkadaşı

HEMRAH : Turkish Turkish Hukuk

Yoldaş; yol arkadaşı

HEMİŞE : Turkish Turkish Hukuk

Daima

HENGAM-I VAHİD : Turkish Turkish Hukuk

Belli bir zamanda

HENGAME : Turkish Turkish Hukuk

Patırtı, gürültü, kavga

HERC : Turkish Turkish Hukuk

Karışıklık, kargaşa

HERCÜMERÇ : Turkish Turkish Hukuk

Kargaşalık

HERGÜNE : Turkish Turkish Hukuk

Her çeşit, her suretle

HERMAFRODİT : Turkish Turkish Hukuk

Hem erkeklik hem de dişilik organları bulunan

HERZE : Turkish Turkish Hukuk

Boş lakırdı

HERZEVEKİL : Turkish Turkish Hukuk

Kendini ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokan

HETEROJEN : Turkish Turkish Hukuk

Ayrı türden, başka türden

HEYELAN : Turkish Turkish Hukuk

Yer kayması

HEZEYAN : Turkish Turkish Hukuk

Saçmalama

HEZİ : Turkish Turkish Hukuk

Şaka beyanı, latife beyanı gibi gerçek olmayan irade açıklamaları

HIFZETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Saklamak

HINTA : Turkish Turkish Hukuk

Buğday

HIRFET : Turkish Turkish Hukuk

Bir kimsenin geçim aracı olarak devamlı yaptığı zenaati

HITBE : Turkish Turkish Hukuk

Evlenme talebinde bulunma