Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HIYAR : Turkish Turkish Hukuk

Muhayyerlik; seçme hakkı

HODBEHOD : Turkish Turkish Hukuk

Kendi başına, kimseye danışmadan, kendiliğinden

HODKAM : Turkish Turkish Hukuk

Kendini beğenmiş, bencil

HODPESENT : Turkish Turkish Hukuk

Kendini beğenmiş

HOMOJEN : Turkish Turkish Hukuk

Mütecanis, aynı türden, türdeş, tek türlü

HORANTA : Turkish Turkish Hukuk

Ev halkı; aynı evde yedirilip, içirilenler

HUD'A : Turkish Turkish Hukuk

Adatma, hile, dalavere

HUDUS : Turkish Turkish Hukuk

Doğma, ortaya çıkma; oluşma

HUFRE : Turkish Turkish Hukuk

Kazılmış çukur, toprağı alınmış hendek

HUKR : Turkish Turkish Hukuk

Bir vakıf arsayı ücret karşılığında belli bir süre tassaruf altında tutmak

HUKUKU BEŞER : Turkish Turkish Hukuk

İnsan hakları

HUKUKU ESASİYE : Turkish Turkish Hukuk

Anayasa

HUKUKİ TAĞYİR : Turkish Turkish Hukuk

İşleme; bir kimsenin malik olmadığı şeyi işlemesi veya değiştirilmesi

HULF : Turkish Turkish Hukuk

Üzerinde durmama

HULUS : Turkish Turkish Hukuk

Halis olma, saflık, temizlik

HULUS VE SAFFET : Turkish Turkish Hukuk

Temizlik ve saflık; gönül temizliği ve saflık

HUNHAR : Turkish Turkish Hukuk

Kaniçen, kan döken, zalim, canavar

HURAFE : Turkish Turkish Hukuk

Boş inanç

HURUFAT : Turkish Turkish Hukuk

Matbaa harfleri

HURUÇ : Turkish Turkish Hukuk

Çıkma, çıkış

HUSUSİYLE : Turkish Turkish Hukuk

Özel olarak

HYMEN : Turkish Turkish Hukuk

Kızlık zarı

HÜCCET : Turkish Turkish Hukuk

Senet, delil, belge şeriat mahkemesinden verilen bir hak veya bir sahiplik gösteren resmi vesika

HÜCCET-İ DAFİA : Turkish Turkish Hukuk

Bir konuyu isbat edici değil de bir talebi defide yararlanılan delil

HÜCCET-İ KASIRA : Turkish Turkish Hukuk

Başkasına etki etmeyip yalnızca o kimseye ilişkin delil