Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MAXİME : Turkish Turkish Hukuk

İlke prensip, kural

MAYUBİYET : Turkish Turkish Hukuk

Ayıplı olmak, kusurlu olmak

MAYİ MAHRUKAT : Turkish Turkish Hukuk

Akaryakıt

MAZARRAT : Turkish Turkish Hukuk

Zarar, zararlar, zarar verici; zarar verme

MAZBATA : Turkish Turkish Hukuk

Tutanak

MAZBUT : Turkish Turkish Hukuk

Düzenli; derli toplu; düzgün

MAZENNEİ SU' : Turkish Turkish Hukuk

Ağır suçlardan dolayı en az iki kez mahkum olan ve hareketleri şüpheli görünen kimseler

MAZERETİ SAHİHA : Turkish Turkish Hukuk

Gerçek özürler

MAZHAR : Turkish Turkish Hukuk

Erişen; erişmiş; bir şeyden yararlanma; nail olmuş

MAZLUM : Turkish Turkish Hukuk

Zülme uğramış; ezilmiş

MAZMUN : Turkish Turkish Hukuk

Ödenmesi gereken şey, anlam, kavram, nükteli söz, içerik, mana

MAZNUN : Turkish Turkish Hukuk

Zanlı, sanık; bir haksız eylemi işlediği ileri sürülen (kendisınden kuşkulanılan) kimse

MAZOHİST : Turkish Turkish Hukuk

Acı çekmekten zevk duyan kimse

MAZRUF : Turkish Turkish Hukuk

Zarfın içine konmuş; zarftaki, zarflı

MAZUR : Turkish Turkish Hukuk

Özürlü

MAZİ : Turkish Turkish Hukuk

Geçmiş

MAĞDUR : Turkish Turkish Hukuk

Suçtan veya haksız eylemden zarar gören kimse

MAĞRİP : Turkish Turkish Hukuk

Garp, batı; batıda bulunan ülkeler; afrikanın mısır ötesindeki kuzey kısmı

MAĞSUB : Turkish Turkish Hukuk

Gspedilmiş, zorla alınmış

MAĞSUBUNMİNH : Turkish Turkish Hukuk

Malı gasp olunan kimse

MAĞŞUŞ : Turkish Turkish Hukuk

Karışık, saf olmayan, katıştırılmış

MAİ : Turkish Turkish Hukuk

Suyla ilgili, suya ilişkin

MAİL : Turkish Turkish Hukuk

Eğik, eğilmiş

MAİLİ TELEF : Turkish Turkish Hukuk

Yokolmaya yüz tutmuş

MAİLİ İNHİDAM : Turkish Turkish Hukuk

Yıkılmaya yüz tutmuş