Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MEBZUL : Turkish Turkish Hukuk

Bol bol miktarda

MEBİ : Turkish Turkish Hukuk

Satıma konu olan şey

MECAL : Turkish Turkish Hukuk

Takat, güç, dinçlik

MECAZ : Turkish Turkish Hukuk

Gerçek anlamıyla kullanılmayıp benzetme ve benzerlik ile başka bir anlamda kullanılan söz

MECBURİYET : Turkish Turkish Hukuk

Zorunluluk

MECCANEN : Turkish Turkish Hukuk

Parasız olarak

MECCANİ : Turkish Turkish Hukuk

Parasız, bedava

MECCANİ LEYLİ : Turkish Turkish Hukuk

Parasız yatılı

MECLUB : Turkish Turkish Hukuk

Celbedilmiş; getirtilmiş

MECLİSİ AYAN : Turkish Turkish Hukuk

Osmanlı İmparatorluğunda iki millet meclisinden üyeleri hükümetçe seçilmiş olanlar

MECLİSİ MEBUSAN : Turkish Turkish Hukuk

Osmanlı uyruklulardan her elli bin erkek nüfus için bir kişi olarak seçilen milletvekillerinden oluşan yasama organı

MECLİSİ MÜESSESAN : Turkish Turkish Hukuk

Kurucu meclis

MECLİSİ UMUMİ : Turkish Turkish Hukuk

Osmanlı devletinde, Mebusan Meclisi ile Ayan meclisinden oluşan kurul

MECLİSİ VÜKELA : Turkish Turkish Hukuk

Bakanlar kurulu

MECLİSİ ŞER' : Turkish Turkish Hukuk

Yargıcın yargılama veya bir takrir dinlemek için yaptığı celse; mahkeme oturumu

MECMA : Turkish Turkish Hukuk

Toplanılan yer

MECMA-İ NAS : Turkish Turkish Hukuk

İnsanların toplandığı yer

MECMUAN : Turkish Turkish Hukuk

Toplu olarak; toptan

MECMUU : Turkish Turkish Hukuk

Tümü, tamamı

MECNUN : Turkish Turkish Hukuk

Deli, akıl hastası

MECRUHİN : Turkish Turkish Hukuk

Yaralılar

MECRUHİYET : Turkish Turkish Hukuk

Yaralama, yaralanma

MECUR : Turkish Turkish Hukuk

Kiraya verilen şey; kiralanan

MECUSİ : Turkish Turkish Hukuk

Ateşe tapan kimse, ateşe tapar; zerdüşt dininden olan

MECZUM : Turkish Turkish Hukuk

Anlaşılan, kesin karar verilen