Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MEVKUF : Turkish Turkish Hukuk

Tevkif edilmiş kimse; tutuklanan kimse; tutuklu

MEVKUFAT : Turkish Turkish Hukuk

Belli bir zaman için tutulmuş

MEVKUFATİ : Turkish Turkish Hukuk

Mevkufatla ilgili görevli

MEVKUFÜNALEYH : Turkish Turkish Hukuk

Meşrütünleh

MEVKUFİYET : Turkish Turkish Hukuk

Tevkif edilme hali; tutuklanma, tutukluluk

MEVKUL : Turkish Turkish Hukuk

Vekile verilen, vekile emanet edilen

MEVKUT : Turkish Turkish Hukuk

Dövülmekten halsiz düşen kimse

MEVKUTE : Turkish Turkish Hukuk

Gazete, haber ajansları yayımları ve belli aralıklarla yayınlanan basılmış yapıtlar; süreli yayın

MEVKİF : Turkish Turkish Hukuk

İstasyon, durak yeri; durak; durma yeri

MEVRUD : Turkish Turkish Hukuk

Varmış, gelmiş, ulaşmış

MEVRUDE : Turkish Turkish Hukuk

Mevrud

MEVRUS MAL : Turkish Turkish Hukuk

Miras yoluyla edinilen mal

MEVRİDİNE MAKSUR : Turkish Turkish Hukuk

Amacına yöneltilmiş, konusuna özgülenmiş, gelişiyle ilgili

MEVRİT : Turkish Turkish Hukuk

Varacak yer

MEVSUF : Turkish Turkish Hukuk

Vasıflı; nitelikli; nitelendirilmiş

MEVSUK : Turkish Turkish Hukuk

Vesikalandırılmış, belgelendirilmiş, dayanılır, güvenilir

MEVUT : Turkish Turkish Hukuk

Vaad olunmuş; daha önceden söz verilmiş

MEVZU : Turkish Turkish Hukuk

Vazedilmiş; konulmuş; konu

MEVZU HUKUK : Turkish Turkish Hukuk

Konulmuş hukuk; müspet hukuk; olan hukuk

MEVZUN : Turkish Turkish Hukuk

Tartılan şey; ölçülü

MEYAN : Turkish Turkish Hukuk

Arada, ara, arasında

MEYANE-İ SUTUR : Turkish Turkish Hukuk

Satırlar arası

MEYYAL : Turkish Turkish Hukuk

Eğilimli, çok istekli, düşkün