Multilingual Turkish Dictionary Turkish

MUADİL : Turkish Turkish Hukuk

Denk; eşit

MUAHEDE : Turkish Turkish Hukuk

Antlaşma

MUAHEZE : Turkish Turkish Hukuk

Kınama; eleştirme; ayıplama

MUAHHAR : Turkish Turkish Hukuk

Sonraki; tehir edilmiş

MUAHİD : Turkish Turkish Hukuk

Anlaşmayı imzalayan; anlaşmanın yanı; devlete haraç vererek kendini korutan kimse

MUAHİDİN : Turkish Turkish Hukuk

Anlaşmanın her iki yanı

MUAKAB : Turkish Turkish Hukuk

Cezalandırılmış kimse

MUAKADE : Turkish Turkish Hukuk

Akit yapma; sözleşme yapma

MUAKID : Turkish Turkish Hukuk

Akdi yapan; sözleşmeyi yapanlardan herbiri

MUAKKAB : Turkish Turkish Hukuk

İzlenmiş, yakalanmak için takip edilmiş

MUAKKİB : Turkish Turkish Hukuk

İşgüder, bir kişi veya bir kurum adına veya kendi adına iş takip eden kimse

MUALLAK : Turkish Turkish Hukuk

Bağlı, havada, askıda, asılmış, asılı, havada durma, sürümcemede kalmış

MUALLEL : Turkish Turkish Hukuk

Sakat, sakatlanmış, kusurlu duruma getirilmiş

MUANNİF : Turkish Turkish Hukuk

Şiddetle azarlayan

MUANNİT : Turkish Turkish Hukuk

İnatçı, inat eden

MUARAZA : Turkish Turkish Hukuk

Çekişme, sataşma

MUARIZ : Turkish Turkish Hukuk

Karşı koyan; karşı söyleyen

MUASIR : Turkish Turkish Hukuk

Çağdaş; asri; uyar

MUAVAZA : Turkish Turkish Hukuk

Bedel, ivaz, karşılık, iki şeyi birbirine bedel olarak verme

MUAVENET : Turkish Turkish Hukuk

Yardım

MUAZERE : Turkish Turkish Hukuk

Özür dileme; mazeret beyan etme

MUAZZEP : Turkish Turkish Hukuk

Azap, acı, sıkıntı

MUAŞERET : Turkish Turkish Hukuk

Karşılıklı toplumsal ilişkiler içinde bulunma

MUBARAA : Turkish Turkish Hukuk

Karşılıklı olarak ibra etmek

MUBASSIR : Turkish Turkish Hukuk

Gözetici; bekleyici; bakıcı