Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KILSIZ : Turkish Turkish

kılı olmayan

KİLTAŞI : Turkish Turkish

kömür alanlarında görülen beyaz renkli, yağlı yanardağ kütlelerinin tabakalaşmasıyla oluşmuş kil

KİLTUTUCU : Turkish Turkish

kilin üst katmanlarına geçmesini önleyen (gereç)

KİLÜKAL : Turkish Turkish

dedikodu, söylenti

KİLÜS : Turkish Turkish

ağırsaktan gelen, içinde yağ damlacıkları bulunan akkan, °keylus

KILYUMAĞI : Turkish Turkish

şaçlarını yeme alışkanlığı olan kimi kişilerin midesinde oluşan ur

KİM : Turkish Turkish

"hangi kişi" anlamında tümcede özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılır

KİM : Turkish Turkish

herhangi biri, rastgele biri

KİM : Turkish Turkish

yanıt beklenmeyen soru tümcelerinde onaylama anlamında kullanılır

KIM : Turkish Turkish

kimi bitkilerin sapında oluşan yaprak biti

KIM : Turkish Turkish

"sus, sakın ha!" anlamında ünlem

KİM BİLİR : Turkish Turkish

elirsizlik, bilinmezlik bildirir

KİM BİLİR : Turkish Turkish

olabilirlik bildirir

KİM KİME, DUM DUMA : Turkish Turkish

kimsenin kimseyle ilgilenmediği, kimseye önem vermediği, çok karışık bir durumu anlatır

KİM OLUYOR? : Turkish Turkish

"kendini ne sanıyor, ne hakkı var? "anlamında kullanılır

KİM VURDUYA GİTMEK : Turkish Turkish

kimin tarafından yapıldığı belli olmamak

KİMESNE : Turkish Turkish

kimse

KİMİ : Turkish Turkish

irtakım, bazı

KİMİ KEZ : Turkish Turkish

kimi zaman, bazen

KİMİ KİMSESİ : Turkish Turkish

ailesinden kimseler, yakınları

KİMİ KÖPRÜ BULAMAZ GEÇMEYE, KİMİ SU BULAMAZ İÇMEYE : Turkish Turkish

insanların nasipleri arasındaki karşıtlıkları belirtir

KİMİ ZAMAN : Turkish Turkish

ara sıra, bazen

KIMIK : Turkish Turkish

küçük, ufak, minik

KIMIL : Turkish Turkish

yarımkanatlılardan, sap, çiçek, yaprak ve başakları emerek ya da yiyerek ekin hastalığına yol açan, vücudu kalkana benzeyen zararlı bir böcek (aelia rostrata)