Turkish
KİRLİ : Turkish Turkish
(kadın için) aybaşı durumunda bulunan
KİRLİ : Turkish Turkish
toplumun değer yargılarına aykırı olan
KİRLİ : Turkish Turkish
kirlenmiş çamaşırlar
KİRLİ ÇIKI ( YA DA ÇIKIN) : Turkish Turkish
cimrilikle zengin olmuş kimseler için söylenir
KİRLİ SARI : Turkish Turkish
koyu ve donuk sarı renk
KİRLİHANIMPEYNİRİ, -Nİ : Turkish Turkish
yumuşak ve yağlı bir tür peynir
KIRLIK : Turkish Turkish
kır olan yer, kent dışında açıklık yer
KİRLİKAN : Turkish Turkish
toplardamarların yüreğe götürdüğü kan
KİRLİLİK : Turkish Turkish
kirli olma durumu, pislik
KİRLİYE ATMAK : Turkish Turkish
yıkamak için bir kenara koymak
KİRLOŞ, KİRLOZ : Turkish Turkish
kirli ve pasaklı
KIRMA : Turkish Turkish
kırmak eylemi
KIRMA : Turkish Turkish
kumaşı katlayarak yapılan giysi süsü, pili
KIRMA : Turkish Turkish
kırılmış ya da dövülmüş tahıl
KIRMA : Turkish Turkish
asılı kâğıtları forma durumuna getirmek için belli yerlerinden bükme ve katlama işi
KIRMA : Turkish Turkish
ortasından kırılarak doldurulan (çifte ya da tüfek)
KIRMA : Turkish Turkish
açılıp kapanabilen
KIRMA : Turkish Turkish
(hayvan için) soyu karışmış, azma, °melez, °metis
KIRMA : Turkish Turkish
yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan
KIRMA DİL : Turkish Turkish
irden çok dilin etkileşimi sonucu ortaya çıkan ve anadil olarak öğretilen
KIRMACI : Turkish Turkish
giysilere pili yapan kimse
KIRMACI : Turkish Turkish
kırılmış tahıl satıcısı
KIRMACI : Turkish Turkish
değirmen işleten kimse, değirmenci
KIRMACI : Turkish Turkish
asılmış formaları katlayan kimse
KIRMAK, -AR : Turkish Turkish
(sert şeyleri) vurarak ya da ezerek parçalamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani