Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIRKLANMA : Turkish Turkish

kırklanmak eylemi

KIRKLANMAK : Turkish Turkish

kırklamak eylemi yapılmak

KIRKLAR : Turkish Turkish

kırk kişilik bir evliya topluluğuna verilen ad

KIRKLARA KARIŞMAK : Turkish Turkish

ir kimse artık ortalarda görünmez olmak

KIRKLARI KARIŞMIŞ OLMAK : Turkish Turkish

(çocuklar için) aynı kırk günlük süre içinde doğmuş olmak

KIRKLI : Turkish Turkish

kırk parçadan oluşmuş

KIRKLI : Turkish Turkish

kırk gününü doldurmamış

KIRKLI : Turkish Turkish

irinin kırkı çıkmadan, öbürü doğan iki çocuktan her biri

KIRKLIK : Turkish Turkish

ıçinde kırk sayısı bulunan

KIRKLIK : Turkish Turkish

kırk yaş dolaylarında bulunan (kimse)

KIRKLIK : Turkish Turkish

kırk para

KIRKLIK : Turkish Turkish

doğacak çocuk için hazırlanan bez ya da giysi

KIRKLIK : Turkish Turkish

davar kırkılan makas

KIRKMA : Turkish Turkish

kırkmak eylemi

KIRKMA : Turkish Turkish

ucu kesilip alnın üstüne bırakılan saç, kâkül

KIRKMAK : Turkish Turkish

ir şeyi uçlarından kesmek

KIRKMAK : Turkish Turkish

(saç, sakal, tüy için) kesmek

KIRKMAK : Turkish Turkish

ir hayvanın tüylerini kesmek

KIRKMERAK : Turkish Turkish

çok meraklı, her şeyi anlamak isteyen

KIRKMERDİVEN : Turkish Turkish

dik yokuş

KIRKPARE : Turkish Turkish

kare, üçgen vb. biçimlerde kesilmiş değişik renk ve desenlerde kumaş parçalarının yanyana getirilip dikilmesi, yamalıbohça, °peçvörk

KIRKTIRMAK : Turkish Turkish

kırkmak eylemini yaptırmak

KIRLANGIÇ : Turkish Turkish

kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (hirundo)

KIRLANGIÇ : Turkish Turkish

öküz arabasında arka dingil ve tekerlekleri özeğe bağlayan çatal ağaç

KIRLANGIÇ : Turkish Turkish

köyleri dolaşarak göz hastalıklarını ve özellikle akbasmayı iyi ettiğini öne süren sahte hekim