Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KİRİŞLEME : Turkish Turkish

ahşap döşemelerde yaklaşık 50 cm. arayla kirişler koyma

KİRİŞLEME : Turkish Turkish

çapraz olarak, kılıçlama

KİRİŞLEMEK : Turkish Turkish

(yay için) kirişi çekip germek

KİRİŞLEMEK : Turkish Turkish

kiriş olarak kullanılan keresteyi döşemek

KİRİŞLİ : Turkish Turkish

kirişi olan

KİRİŞLİ : Turkish Turkish

kiriş yapısında olan

KİRİŞLİK : Turkish Turkish

yapılarda kiriş olarak kullanılmaya uygun

KIRIŞMA : Turkish Turkish

kırışmak eylemi

KIRIŞMAK : Turkish Turkish

ir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışıklık oluşmak

KIRIŞMAK : Turkish Turkish

irbirini kırmak, yok etmek, öldürmek

KIRIŞMAK : Turkish Turkish

karşılıklı kırmak

KIRIŞMAK : Turkish Turkish

pazarlık etmek

KIRIŞMAK : Turkish Turkish

ahse tutuşmak

KIRIŞMAK : Turkish Turkish

ir şeyi yarı yarıya paylaşmak

KIRIŞTIRMA : Turkish Turkish

kırıştırmak eylemi

KIRIŞTIRMAK : Turkish Turkish

kırışmasına neden olmak

KIRIŞTIRMAK : Turkish Turkish

karşı cinsten biriyle yakın ilişkide bulunmak, °flört etmek

KIRITA KIRITA : Turkish Turkish

kırıtarak, cilve yaparak

KIRITIM : Turkish Turkish

kırıtmak eylemi

KIRITIM KIRITIM : Turkish Turkish

kırıtarak

KIRITIŞ : Turkish Turkish

kırıtmak eylemi ya da biçimi

KIRITKAN : Turkish Turkish

her zaman kırıtan

KIRITKANLIK : Turkish Turkish

kırıtkan olma durumu

KIRITMA : Turkish Turkish

kırıtmak eylemi, °cilve, °işve

KIRITMAK : Turkish Turkish

hoş görünmek çabasıyla cilveli jest ve mimikli davranışlarda bulunmak