Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIZARTILMA : Turkish Turkish

kızartılmak eylemi

KIZARTILMAK : Turkish Turkish

kızarmak eylemi yapılmak

KIZARTIŞ : Turkish Turkish

kızartma eylemi ya da biçimi

KIZARTMA : Turkish Turkish

kızartmak eylemi

KIZARTMA : Turkish Turkish

kızartılarak hazırlanmış yemek

KIZARTMA : Turkish Turkish

kızartılarak pişirilmiş

KIZARTMAK : Turkish Turkish

kızarmasına neden olmak

KIZARTMAK : Turkish Turkish

kızgın yağda pişirmek

KIZBÖCEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

eklembacaklıların kızböcekleri takımından, başı büyük, vücudu narin, zarkanatlı bir böcek (libellula depressa)

KIZBÖCEKLERİ : Turkish Turkish

örnek hayvanı kızböceği olan, kanatları eşit, camsı, uçuşları sürekli ve hızlı, avcı böcekler takımı

KIZDIRICI : Turkish Turkish

(isıbilimde), buharın kızgınlığını sağlayan aygıt

KIZDIRILMA : Turkish Turkish

kızdırılmak eylemi

KIZDIRILMAK : Turkish Turkish

kızdırmak eylemine konu olmak ya da kızdırmak eylemi yapılmak

KIZDIRMA : Turkish Turkish

kızdırmak eylemi

KIZDIRMA : Turkish Turkish

yüksek vücut ısısı, ateş

KIZDIRMAK : Turkish Turkish

kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak

KIZDIRMAK : Turkish Turkish

isıtmak

KIZDIRMAK : Turkish Turkish

öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek

KIZGIN : Turkish Turkish

çok ısınmış, ısıtılmış ya da kızdırılmış

KIZGIN : Turkish Turkish

kızmış olan, öfkeli, °mütehevvir

KIZGIN : Turkish Turkish

kızışık, zorlu, sert, şiddetli

KIZGIN : Turkish Turkish

eş arayan (hayvan)

KIZGIN BULUT : Turkish Turkish

yanardağlardan fışkırıp yüksek ısıda su buharı ve başka gazlardan oluşmuş, içine kül ve lav karışmış bulut görünüşünde yığın

KIZGINLAŞMA : Turkish Turkish

kızgınlaşmak eylemi

KIZGINLAŞMAK : Turkish Turkish

kızgın duruma gelmek