Turkish
Turkish
KIYMAK, -AR : Turkish Turkish
acımadan vermek, esirgememek, feda etmek
KIYMAK, -AR : Turkish Turkish
acımayıp öldürmek
KIYMAK, -AR : Turkish Turkish
acımayarak büyük bir kötülük etmek, °zulmetmek
KIYMALI : Turkish Turkish
(yemek için) ıçinde kıyma bulunan: kıymalı börek
KIYMALIK : Turkish Turkish
kıyma yapmaya elverişli
KIYMASIZ : Turkish Turkish
(yemek için) ıçinde kıyma bulunmayan: kıymasız döner
KIYMET, -Tİ : Turkish Turkish
değer
KIYMETİNİ BİLMEK : Turkish Turkish
önemini, değerini bilmek
KIYMETLENDİRİLME : Turkish Turkish
değerlendirilme
KIYMETLENDİRİLMEK : Turkish Turkish
değerlendirilmek
KIYMETLENDİRME : Turkish Turkish
değerlendirme
KIYMETLENDİRMEK : Turkish Turkish
değerlendirmek
KIYMETLENME : Turkish Turkish
değerlenme
KIYMETLENMEK : Turkish Turkish
değerlenmek
KIYMETLİ : Turkish Turkish
değerli
KIYMETLİ EVRAK : Turkish Turkish
senet niteliğinde bir hak bildiren belge
KIYMETLİLİK : Turkish Turkish
değerlilik
KIYMETSİZ : Turkish Turkish
değersiz
KIYMETSİZLİK : Turkish Turkish
değersizlik
KIYMETTAR : Turkish Turkish
değerli
KIYMIK : Turkish Turkish
çok küçük ve sivri tahta ya da kemik parçası
KIYMIKLANMAK : Turkish Turkish
kıymıklı duruma gelmek
KIYMIKLI : Turkish Turkish
üzerinde ya da içinde kıymık bulunan
KIYMIKLI : Turkish Turkish
ıçinde kıymık bulunan kırık
KIYMIKSIZ : Turkish Turkish
kıymığı olmayan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani