Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIYILMAK : Turkish Turkish

ezilir, kıyılır gibi olmak

KIYIM : Turkish Turkish

kıymak eylemi

KIYIM : Turkish Turkish

kıyılma biçimi

KIYIM : Turkish Turkish

görev yönünden kötü bir duruma sokma, haksızlığa uğratma

KIYIM KIYIM : Turkish Turkish

ince ince

KIYIM KIYIM : Turkish Turkish

çeşitli nedenlerle midede rahatsızlık hissetmek

KIYIMLI : Turkish Turkish

herhangi bir biçimde kıyılmış olan

KIYIMLIK : Turkish Turkish

ir kezde kıyılacak miktarda olan

KIYIN : Turkish Turkish

güçlü bir kimsenin yasaya ya da vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, °zulüm

KIYIN KIYIN : Turkish Turkish

kıyıdan, gizli gizli

KIYINMAK : Turkish Turkish

ezilmiş ya da kırılmış gibi bir duygu duymak

KIYINTI : Turkish Turkish

açlık nedeniyle midede duyulan eziklik

KIYINTI : Turkish Turkish

herhangi bir nedenle vücutta duyulan kırıklık

KIYINTI : Turkish Turkish

ınce ince doğranmış küçük parça

KIYIR : Turkish Turkish

kumlu toprak

KIYIR KIYIR : Turkish Turkish

kurabiye, çörek vb. için iyi pişmiş gevrek

KIYIR KIYIR : Turkish Turkish

elma, armut vb. meyveleri yerken çıkan ses

KIYIŞ : Turkish Turkish

kıymak eylemi ya da biçimi

KIYIŞMAK : Turkish Turkish

karşılıklı sözleşmek, anlaşıp karar vermek

KIYIŞMAK : Turkish Turkish

iriyle yarışmaya kalkmak, boy ölçüşmek

KIYIŞMAK : Turkish Turkish

yüreklilik göstermek, cesaret etmek

KIYIYA ÇIKMAK : Turkish Turkish

karaya çıkmak, gemiden karaya inmek

KIYMA : Turkish Turkish

kıymak eylemi

KIYMA : Turkish Turkish

kıyılmış et

KIYMAK, -AR : Turkish Turkish

çok ince ve küçük parçalar durumunda doğramak