Turkish
KIYGI : Turkish Turkish
haksızlık, °gadir
KIYGI : Turkish Turkish
acımazlık, °zulüm
KIYGIN : Turkish Turkish
haksızlığa uğramış, °mağdur
KIYGINLIK : Turkish Turkish
haksızlığa uğramış olma durumu, °mağdurluk, °mağduriyet
KIYI : Turkish Turkish
kara ile suyun birleştiği yer
KIYI : Turkish Turkish
kenar, uç
KIYI : Turkish Turkish
karanın deniz boyunca uzanan bölümü, °sahil
KIYI : Turkish Turkish
issız, tenha yer
KIYI BUCAK : Turkish Turkish
göze çarpmayan yer
KIYI DİLİ : Turkish Turkish
ir körfezin önünü kapatan, denizle küçük bir bağlantısı kalabilen, kum ve çakıl karışımı birikinti, sahil kordonu
KIYI KIYI : Turkish Turkish
kıyıya yakın bir biçimde, kıyıdan
KIYICI : Turkish Turkish
kıymak eylemini yapan kimse
KIYICI : Turkish Turkish
acıma duygusu olmayan, başkalarına kıyasıya kötülük eden, °gaddar, °zalim
KIYICI : Turkish Turkish
kıyılara vuran enkazı toplamayı keseneğe alan kimse
KIYICILIK : Turkish Turkish
kıyıcı olma durumu
KIYICILIK : Turkish Turkish
gaddarlık, °zulüm
KIYICILIK ETMEK : Turkish Turkish
gaddarlık etmek, gaddarca davranmak
KIYIDA BUCAKTA ( YA DA KIYIDA KÖŞEDE) : Turkish Turkish
göze çarpmayan, umulmayan yerlerde
KIYIDA KÖŞEDE KALMAK : Turkish Turkish
göze çarpmayan bir yerde unutulmuş olmak
KIYIK : Turkish Turkish
kıyılmış olan
KIYIKOŞARI : Turkish Turkish
ataklık ve göl çevresinde yaşayan, yumuşakçalarla beslenen uzun, ince, sivri gagalı, uzun bacaklı bir kuş
KIYILAMAK : Turkish Turkish
kıyı boyunca gitmek
KIYILMA : Turkish Turkish
kıyılmak eylemi
KIYILMAK : Turkish Turkish
çok ince ve küçük parçalar halinde doğranmak
KIYILMAK : Turkish Turkish
kıymak eylemi yapılmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani