Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KONSOLİDE : Turkish Turkish

vadesi uzatılan (borç)

KONSOLİT : Turkish Turkish

vadesi belli olmayan ve yalnızca faizi ödenen devlet tahvili

KONSOLİT : Turkish Turkish

ir tür iskambil oyunu

KONSOLİTÇİ : Turkish Turkish

tahvil, hisse senedi vb. şeyleri alıp satan kimse

KONSOLOS : Turkish Turkish

yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükümete siyasal ve tecimsel bilgileri veren dışişleri görevlisi, °şehbender

KONSOLOSHANE : Turkish Turkish

konsolosluk işlerinin görüldüğü daire, konsolosluk

KONSOLOSLUK : Turkish Turkish

konsolos olma durumu

KONSOLOSLUK : Turkish Turkish

konsolosun orunu ya da görevi, °şehbenderlik

KONSOLOSLUK : Turkish Turkish

u işin görüldüğü daire, °konsoloshane

KONSOMASYON : Turkish Turkish

gazino, bar gibi eğlence yerlerinde yenilip içilen şey

KONSOMASYON : Turkish Turkish

öyle şeyleri yiyip içme

KONSOMATRİS : Turkish Turkish

gazino, bar gibi eğlence yerlerinde, müşteriyle birlikte yiyip içerek çalıştığı yere kazanç sağlayan kadın

KONSON : Turkish Turkish

ünsüz

KONSONANT : Turkish Turkish

ünsüz

KONSORSİYUM : Turkish Turkish

çeşitli sanayi kollarındaki girişimleri, bankaları, ulaştırma ve sigorta şirketlerini birbirine bağımlı ve ortak kılan uluslararası ticaret birliği

KONSTRÜKTİVİST : Turkish Turkish

kurmac?

KONSTRÜKTİVİZM : Turkish Turkish

kurmacılık

KONSÜL : Turkish Turkish

oma da her yıl seçilen iki devlet başkanından her biri

KONSÜL : Turkish Turkish

1799'dan 1804'e değin fransa'da birlikte görev alan üç devlet başkanından her biri

KONSÜLTASYON : Turkish Turkish

ir hastalığa birkaç hekimin tanı koyması işi, °konsulto

KONSÜLTASYON YAPMAK : Turkish Turkish

irkaç hekim bir hastalığa tanı koymak için bir araya gelmek

KONSULTO : Turkish Turkish

konsültasyon

KONT GİBİ : Turkish Turkish

şık giyinmiş (adam)

KONT GİBİ YAŞAMAK : Turkish Turkish

olluk içinde yaşamak

KONT, -TU : Turkish Turkish

oma ımparatoru'nun danışman olarak seçtiği kimse