Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KONDURMAK : Turkish Turkish

konmak eylemini yaptırmak

KONDURMAK : Turkish Turkish

gelişigüzel takmak, iliştirmek

KONDURMAK : Turkish Turkish

üzerine yormak

KONDURMAK : Turkish Turkish

irden yapıvermek ya da söyleyivermek

KONDÜVİT : Turkish Turkish

sahneye çıkma sırası gelen kişileri uyarmakla görevli kimse

KONEKTÖR : Turkish Turkish

(demiryollarında) fren kumanda kollarını dingilin üzerine bağlayan ve her iki ucunda kumanda kolunun girmesine uygun deliği bulunan parça ya da düzen

KONFEDERASYON : Turkish Turkish

devletler birliği

KONFEDERASYON : Turkish Turkish

çeşitli ortaklıkların, genellikle sendikaların kümeleşmesi

KONFEDERATİF : Turkish Turkish

konfederasyonla ilgili olan

KONFEDERE : Turkish Turkish

konfederasyon olarak birleşmiş olanlardan (her biri)

KONFEKSİYON : Turkish Turkish

hazır giyim

KONFEKSİYON MAĞAZASI : Turkish Turkish

giyimevi

KONFEKSİYONCU : Turkish Turkish

seri olarak hazırgiyim üreten ya da satan kimse

KONFEKSİYONCULUK : Turkish Turkish

hazırgiyim eşyası yapma ya da satma işi

KONFERANS : Turkish Turkish

dinleyicilere bilim, sanat, yazın gibi bir konuda bilgi vermek için yapılan konuşma

KONFERANS : Turkish Turkish

uluslararası bir sorunun çözülmesi için yapılan toplantı

KONFERANS ÇEKMEK : Turkish Turkish

karşısındakini bıktıracak bir biçimde uzun ya da öğüt verircesine konuşmak

KONFERANS VERMEK : Turkish Turkish

herhangi bir konuda bilgi verecek biçimde konuşma yapmak

KONFERANSÇI : Turkish Turkish

konferans veren kimse, konuşmacı, °hatip

KONFETİ : Turkish Turkish

düğün, balo gibi eğlencelerde serpilen, küçük yuvarlak pul biçiminde kesilmiş renkli kâğıt parçaları

KONFOR : Turkish Turkish

günlük yaşamı kolaylaştıran maddi rahatlık

KONFORLU : Turkish Turkish

konforu olan

KONFORMİZM : Turkish Turkish

yürürlükteki kurum, ölçüt ya da koşullara, görece katı kalıplara eleştirel bir değerlendirme yapmaksızın uyma, uymacılık

KONFORSUZ : Turkish Turkish

konforu olmayan

KONGLOMERA : Turkish Turkish

yığışım