Multilingual Turkish Dictionary Turkish

LAÇKALAŞMA : Turkish Turkish

laçkalaşmak eylemi

LAÇKALAŞMAK : Turkish Turkish

laçka olmak

LAÇKALAŞMAK : Turkish Turkish

herhangi bir düzen iyi işlemez olmak, gevşemek, bozulmak

LADEN : Turkish Turkish

ladengillerden, beyaz, kırmızı, pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir ağaççık (cistus ladenifolius)

LADEN : Turkish Turkish

u ağaççıktan elde edilen sürme, rastık

LADENGİLLER : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, akdeniz bölgesinde yetişen, laden ve benzeri türleri içine alan bir bitki familyası

LADENLİ : Turkish Turkish

laden sürmüş olan

LADES : Turkish Turkish

tavuğun lades kemiğini iki kişinin birer ucundan tutarak kırması, birinin "aklımda" demeden bir şeyi ötekinden almasıyla yenilmiş sayılarak biten oyun

LADES KEMİĞİ : Turkish Turkish

kuşlarda göğüs kemiğinin üstünde iki kanat arasında bulunan v biçimindeki ince kemik

LADES TUTUŞMAK : Turkish Turkish

tavuğun lades kemiğini birer ucundan karşılıklı tutup kırarak lades oyununa başlamak

LADİN : Turkish Turkish

çamgillerden,
60 metre kadar yüksekliği olan, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi çok beğenilen, çam türüne çok yakın bir orman ağacı (picea)