Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
LAĞIV, -ĞVI : Turkish Turkish

(bir kuruluşu) kaldırma

LAGÜN : Turkish Turkish

denizkulağı

LAĞVETME : Turkish Turkish

lağvetmek eylemi

LAĞVETMEK : Turkish Turkish

(bir kuruluşu) kaldırmak

LAĞVOLMAK : Turkish Turkish

(bir kuruluş) kaldırılmak

LAHANA : Turkish Turkish

turpgillerden, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki, kelem (brassica oleracea)

LAHAVLE : Turkish Turkish

sabrın tükendiğini belirtmek için söylenir

LAHAVLE ÇEKMEK ( YA DA OKUMAK) : Turkish Turkish

ir sıkıntıyı, öfkeyi yatıştırmak için "lahavle" ile başlayan arapça duayı okumak

LAHİKA : Turkish Turkish

ek

LAHİT, -HDİ : Turkish Turkish

kenarları kâgir, üstü kapak taşlarıyla örtülü mezar

LAHİT, -HDİ : Turkish Turkish

taş ya da mermerden oyma mezar: ıskender lahdini ilk müzecimiz osman hamdi bey'e borçluyuz.

LAHMACUN : Turkish Turkish

üstüne kıyma konularak fırında pişirilen bir tür pide

LAHOS, LAGOS : Turkish Turkish

hanigillerden, akdeniz ve ege'de yaşayan lezzetli bir balık, kayahanisi

LAHURİ : Turkish Turkish

lahor'da yapılan bir tür şal, lahor şalı

LAHUTİ : Turkish Turkish

tanrısal

LAHZA : Turkish Turkish

zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, °an

LAHZADA : Turkish Turkish

çarçabuk, bir anda, hemen, bekletmeden

LAİK : Turkish Turkish

din işlerini, devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan

LAİKLEŞME : Turkish Turkish

laikleşmek eylemi

LAİKLEŞMEK : Turkish Turkish

laik duruma gelmek

LAİKLEŞTİRME : Turkish Turkish

laikleştirmek eylemi

LAİKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

dinle ilgili olmayan işleri dinsel görüşlerin dışında tutmak

LAİKLİK : Turkish Turkish

laik olma durumu, °laisizm

LAİKLİK : Turkish Turkish

devlet ile din işlerinin ayrılığı

LAİSİZM : Turkish Turkish

laiklik