Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
LALE : Turkish Turkish

zambakgillerden, yaprakları uzun ve mızraksı, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte, bir süs bitkisi (tulipa gesneriana)

LALE : Turkish Turkish

meyve koparmak için ucuna üçlü ya da dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık

LALE : Turkish Turkish

ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka

LALE DEVRİ : Turkish Turkish

osmanlı tarihinde pasarofça antlaşmasından iii
ahmet'in tahttan indirilmesine değin süren zevk ve düşüncede incelikleri kapsayan dönem

LALEAĞACI, -NI : Turkish Turkish

manolyagillerden, anayurdu güney amerika olan, çiçekleri laleye benzeyen bir süs ağacı (liriodendron tulipifera)

LALEGÜL : Turkish Turkish

türk müziğinde bir bileşik makam

LALETTAYİN : Turkish Turkish

ayırt etmeksizin, gelişigüzel, özensiz, °rasgele

LALEZAR : Turkish Turkish

lale yetiştirilen yer, lale bahçesi

LAM : Turkish Turkish

arap abecesinde "l" harfinin adı

LAM : Turkish Turkish

ebced hesabında otuz sayısının adı

LAM : Turkish Turkish

mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası

LAM : Turkish Turkish

dar, çok ince metal parça

LAM ELİF ÇEVİRMEK ( YA DA ÇİZMEK) : Turkish Turkish

kısa bir süre dolaşıp gelmek

LAMA : Turkish Turkish

gevişgetirenlerden, güney amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek, boynu uzun hayvan (lama)

LAMA : Turkish Turkish

tibetlilerde ve moğollarda buda rahibi. lamaların en büyüğüne "dalay lama" denir

LAMBA : Turkish Turkish

petrol gibi yanıcı bir madde yakarak ya da elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren, ışık kaynağı

LAMBA : Turkish Turkish

adyo alıcılarında ve televizyon yayınlarında kullanılan, havası boşaltılmış ya da içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik ya da çelikten ampul

LAMBA : Turkish Turkish

kapı, pencere ya da kapak kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti

LAMBA KARPUZU : Turkish Turkish

ışığı yumuşatmak için lambalara geçirilen. mat camdan, basık vazo biçiminde nesne

LAMBALAMA : Turkish Turkish

lambalamak eylemi

LAMBALAMAK : Turkish Turkish

lamba ışığıyla incelemek

LAMBALAMAK : Turkish Turkish

lamba3 açmak

LAMBALI : Turkish Turkish

herhangi bir sayıda lambası olan

LAMBALI : Turkish Turkish

lamba ile çalışan

LAMBALI : Turkish Turkish

irbirinin içine geçebilecek biçimde yapılmış