Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
LOŞ : Turkish Turkish

yeterince aydınlık olmayan, yarı karanlık, az ışık alan

LOŞ : Turkish Turkish

az ışık veren

LÖS : Turkish Turkish

en çok vadilerle yamaçlarda bulunan, kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balçık

LOŞLAŞMA : Turkish Turkish

loş duruma gelme

LOŞLAŞMAK : Turkish Turkish

loş duruma gelmek

LOŞLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

loş bir duruma getirmek

LOŞLUK : Turkish Turkish

loş olma durumu

LOSTRA : Turkish Turkish

ayakkabı boyama

LOSTRA SALONU : Turkish Turkish

ayakkabı boyanılan yer

LOSTRACI : Turkish Turkish

lostra salonunda ayakkabı boyacısı

LOSTROMO : Turkish Turkish

ticaret gemilerinde tayfaların başı

LOSYON : Turkish Turkish

cilt ve saç bakımında kullanılan alkollü ya da alkolsüz, kokulu sıvı

LOTA : Turkish Turkish

tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (lota vulgaris)

LOTARYA : Turkish Turkish

ad ya da numara çekilerek oynanan şans oyunlarının genel adı

LOTARYACI : Turkish Turkish

lotarya yolu ile kazanç sağlayan kimse

LOTUS : Turkish Turkish

nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad

LR : Turkish Turkish

lorentiyum'un simgesi

LU : Turkish Turkish

lütesyum'un simgesi

LÜFER : Turkish Turkish

hanigillerden, eti beyaz, tadı güzel, gövdesi pullu bir balık (temnodon saltator). lüfer, büyüklüğüne göre sırasıyla şu adları alır; defneyaprağı, çinakop, sarıkanat, lüfer, sırtıkara, kofana

LÜGAT PARALAMAK : Turkish Turkish

konuşma dilinde geçmeyen yabancı sözcükler kullanmak; ağdalı konuşmak

LÜGAT, -Tİ : Turkish Turkish

söz, sözcük, °kelime

LÜGAT, -Tİ : Turkish Turkish

sözlük

LÜGATÇE : Turkish Turkish

küçük sözlük

LÜGATÇE : Turkish Turkish

ek sözlük

LÜGATÇİ : Turkish Turkish

sözlükçü