Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
LÜTUFKÂR : Turkish Turkish

ıyiliksever, kayracı

LÜTUFKÂRLIK : Turkish Turkish

ıyiliksever olma durumu, iyilikseverlik

LÜZUM : Turkish Turkish

gerek, gereklik, gereklilik, °icap

LÜZUM GÖRMEK ( YA DA GÖRMEMEK) : Turkish Turkish

gerekli bulmak (bulmamak) gerekli görmek (görmemek)

LÜZUMLU : Turkish Turkish

gerek, gerekli, °lazım

LÜZUMLU LÜZUMSUZ : Turkish Turkish

yerli yersiz, gereksiz

LÜZUMSUZ : Turkish Turkish

gereksiz

LÜZUMSUZ YERE : Turkish Turkish

oş yere, gerek yokken

LÜZUMSUZLAŞMAK : Turkish Turkish

gereği kalmamak, gereksizleşmek

LÜZUMSUZLUK : Turkish Turkish

gereksizlik

LÜZUMUNDAN FAZLA : Turkish Turkish

gerekenden çok

LW : Turkish Turkish

lorentiyum'un eski simgesi

M : Turkish Turkish

omen rakamlarında 1000 sayısını gösterir

M, M : Turkish Turkish

türk abecesinin on altıncı harfi. "me" adı verilen bu harf, sesbilim bakımından çift dudak ünsüzlerinin ötümlüsüdür

MAADA : Turkish Turkish

-den başka, gayrı

MAAİLE : Turkish Turkish

ailece, ev halkıyla birlikte

MAALESEF : Turkish Turkish

"üzülerek söylüyorum ki, ne yazık ki..." anlamında kullanılır

MAALMEMNUNİYE : Turkish Turkish

ısteye isteye, seve seve, memnunlukla

MAARİF : Turkish Turkish

ilgi ve kültür

MAARİF : Turkish Turkish

öğretim ve eğitim sistemi

MAARİF : Turkish Turkish

milli eğitim bakanlığı ya da müdürlüğü

MAARİFÇİ : Turkish Turkish

öğretim ve eğitim örgütlerinde çalışan (kimse)

MAAŞ : Turkish Turkish

memurlar, emeklileri dul ve yetimleri için ödenen aylık

MAAŞ ALMAK : Turkish Turkish

aylık almak

MAAŞ BAĞLAMAK : Turkish Turkish

aylık bağlamak