Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MÂNİASIZ : Turkish Turkish

engelsiz

MANİDAR : Turkish Turkish

anlamlı, anlamı olan. °manalı: manidar bir bakış

MANİFATURA : Turkish Turkish

fabrika yapımı her türlü kumaş ve bez gibi dokumalar

MANİFATURACI : Turkish Turkish

manifatura eşyası satan kimse

MANİFATURACI : Turkish Turkish

manifatura eşyasının satıldığı yer

MANİFATURACILIK : Turkish Turkish

manifatura ticareti

MANİFESTO : Turkish Turkish

ir gemideki malları göstermek için kaptan tarafından boşaltma işlemlerinin yapılacağı gümrük idaresine verilen liste

MANİFESTO : Turkish Turkish

ildiri

MANİHAİZM : Turkish Turkish

yaşamda iyilik ve kötülük ilkesinin birlikte var olmasını ileri süren öğreti

MANİKA : Turkish Turkish

gemilerde, ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca

MANİKÜR : Turkish Turkish

elin ve özellikle el tırnaklarının bakımı

MANİKÜRCÜ : Turkish Turkish

mesleği manikür yapmak olan kimse

MANİKÜRCÜLÜK : Turkish Turkish

manikürcünün yaptığı iş

MANİPLE : Turkish Turkish

telgraf imlerini göndermek için, bir devredeki akımı kesmekte ya da yeniden vermekte kullanılan aygıt

MANİPÜLATÖR : Turkish Turkish

manipleyi kullanan kimse

MANİPÜLATÖR : Turkish Turkish

maniple

MANİSALALESİ,-Nİ : Turkish Turkish

düğünçiçeğigillerden, korularda, kırlarda yetişen bir bitki (anemone pulsatilla)

MANİŞKA : Turkish Turkish

ıki dilli iki makara ile yapılan palanga

MANİTA : Turkish Turkish

tanışıyormuş gibi yaparak para sızdırma

MANİTA : Turkish Turkish

sevgili, flört

MANİTACI : Turkish Turkish

manitacılıkla para sızdıran dolandırıcı

MANİTACILIK : Turkish Turkish

tanışıyormuş gibi yaparak para sızdırma işi, bir çeşit dolandırıcılık

MANİVELA : Turkish Turkish

ir ucunun bağlı bulunduğu bir nokta çevresinde dönen kol

MANİVELA : Turkish Turkish

kaldıraç

MANKAFA : Turkish Turkish

anlayışsız, aptal