Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MANDA : Turkish Turkish

irinci dünya savaşı'ndan sonra kimi azgelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya dek uluslar birliği (cemiyeti akvam) adına yönetmek için kimi büyük devletlere verilen vekillik

MANDA GİBİ : Turkish Turkish

çok iri ve hantal

MANDA GİBİ YAYILMAK : Turkish Turkish

dikkatsizce ve bütün ağırlığıyla oturmak

MANDA GİBİ YEMEK : Turkish Turkish

çok ve acele ile yemek

MANDACI : Turkish Turkish

ir ülkeyi manda (ii) temeline göre yönetmesi için uluslar birliğince görevlendirilen (devlet), °mandater

MANDACI : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğunda, tersanedeki gemilerin bakımı ile görevli (kimse)

MANDAGÖZÜ,-NÜ : Turkish Turkish

nikel yirmi kuruş

MANDAL : Turkish Turkish

kapı, pencere kanadı, dolap kapağı gibi şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta ya da metal parça

MANDAL : Turkish Turkish

ıpe serilen çamaşırı tutturmak için kullanılan yaylı kıskaç

MANDAL : Turkish Turkish

ut, keman gibi çalgıların tellerini geren düğme, burgu

MANDALİNA : Turkish Turkish

turunçgillerden, portakala çok benzeyen bir ağaç (citrus nobilis)

MANDALİNA : Turkish Turkish

u ağacın tatlı, kokulu, lezzetli meyvesi

MANDALLAMA : Turkish Turkish

mandalla tutturma

MANDALLAMAK : Turkish Turkish

(kapı, pencere kanadı için) mandalla tutturmak

MANDALLAMAK : Turkish Turkish

çamaşırı mandalla tutturmak

MANDALLANMA : Turkish Turkish

mandallanmak eylemi

MANDALLANMAK : Turkish Turkish

mandallamak eylemi yapılmak, mandalla tutturulmak

MANDALLI : Turkish Turkish

üzerinde mandal bulunan

MANDALLI : Turkish Turkish

mandalla kapatılmış olan (kapı, pencere)

MANDALLI : Turkish Turkish

mandalla ipe tutturulmuş

MANDALSIZ : Turkish Turkish

üzerinde mandal bulunmayan

MANDALSIZ : Turkish Turkish

mandalla kapatılmamış olan (kapı, pencere)

MANDALSIZ : Turkish Turkish

mandalla ipe tutturulmamış

MANDAPOST, -TU : Turkish Turkish

posta havalesi

MANDAR : Turkish Turkish

(gemilerde) küçük makara