Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MANYETİZMA : Turkish Turkish

fiziğin bu özellikleri inceleyen bölümü

MANYETİZMA : Turkish Turkish

telkin ve hipnozla bir kimseyi etkileme

MANYETİZMACI : Turkish Turkish

telkin ve hipnozla manyetizma yapan kimse

MANYETİZMACILIK : Turkish Turkish

manyetizmacının yaptığı iş

MANYETO : Turkish Turkish

sürekli bir mıknatısın manyetik alanıyla indüklenen elektrik üreteci

MANYETOLU : Turkish Turkish

manyetosu olan: manyetolu telefon

MANYETOMETRE : Turkish Turkish

manyetik momentleri ve manyetik alanların momentlerini ölçmeye, karşılaştırmaya yarayan aygıt

MANYETOMETRİ : Turkish Turkish

manyetik alanların ve cisimlerin manyetik özelliklerinin ölçümü

MANYEZİ : Turkish Turkish

hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan, beyaz renkli, suda az eriyen, hiçbir tadı olmayan, magnezyum oksidinin başka bir adı

MANYEZİT : Turkish Turkish

doğal magnezyum silikat, lületaşı

MANYOK, -KU : Turkish Turkish

sütleğengillerden, sıcak ülkelerde yetişen, yaprakları almaşık, üçü ya da yedisi bir arada yelpaze durumunda olan, büyük bir ağaç (manihot utilissima)

MANZARA : Turkish Turkish

elli bir yöne bakıldığında gözün görebildiği her yer, her şey

MANZARA : Turkish Turkish

görünüş, görünüm

MANZARA : Turkish Turkish

akışı, dikkati çeken her şey

MANZARA : Turkish Turkish

görünüş, durum, tablo

MANZARA : Turkish Turkish

konusu bir doğa ya da kent parçası olan resim, gravür ya da desen

MANZARALI : Turkish Turkish

manzarası olan

MANZARALI : Turkish Turkish

manzarası iyi olan

MANZARASIZ : Turkish Turkish

manzarası olmayan

MANZARASIZ : Turkish Turkish

manzarası kötü olan

MANZUM : Turkish Turkish

koşuk biçiminde yazılmış

MANZUM : Turkish Turkish

düzenli, °muntazam

MANZUME : Turkish Turkish

genellikle ölçülü, uyaklı yazılmış koşuk

MANZUME : Turkish Turkish

dizge, °sistem

MAOCU : Turkish Turkish

maoculuk yanlısı