Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MARİZ : Turkish Turkish

hastalıklı, hasta olan

MARİZ : Turkish Turkish

dayak, dövme

MARİZ ATMAK : Turkish Turkish

dövmek

MARİZLEMEK : Turkish Turkish

dövmek, dayak atmak

MARJ : Turkish Turkish

ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan pay

MARJ : Turkish Turkish

yazılmış ya da basılı bir kâğıdın kenarında bırakılmış boşluk

MARJİNAL -Lİ : Turkish Turkish

irimleri matematik anlamda değişken olabilen (olgu)

MARJİNAL -Lİ : Turkish Turkish

çizgidışı

MARJİNALLEŞMEK : Turkish Turkish

homojen alandan farklı bir duruma gelmek, azınlıkta kalmak

MARJİNALLİK : Turkish Turkish

marjinal olma durumu

MARK, -KI : Turkish Turkish

alman para birimi

MARK, -KI : Turkish Turkish

finlandiya para birimi

MARKA : Turkish Turkish

esim ya da harfle yapılan işaret

MARKA : Turkish Turkish

ilet, para yerine kullanılan metal ya da başka şeyden parça

MARKA : Turkish Turkish

ir ticaret ürününü tanıtmaya, benzerlerinden ayırmaya yarayan resim, harf gibi im

MARKACI : Turkish Turkish

marka satan kimse

MARKACI : Turkish Turkish

marka düşkünü

MARKAJ : Turkish Turkish

kimi takım oyunlarında ayakla ya da vücutla karşı takım oyuncusunun davranışına engel olma

MARKALAMA : Turkish Turkish

markalamak eylemi

MARKALAMAK : Turkish Turkish

ir canlıyı, nesneyi araştırmak, tanıtmak ya da benzerlerinden ayırmak için im koymak

MARKALANMA : Turkish Turkish

markalanmak eylemi

MARKALANMAK : Turkish Turkish

markalamak eylemi yapılmak

MARKALAYICI : Turkish Turkish

sanayi ürünlerini markalamakta kullanılan makine

MARKALI : Turkish Turkish

markası olan

MARKASIZ : Turkish Turkish

markası olmayan