Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MARAZA ÇIKARMAK : Turkish Turkish

kavgaya yol açmak, kavga çıkarmak, anlaşmazlığa yol açacak davranışlarda bulunmak

MARAZİ : Turkish Turkish

hastalıkla ilgili, sayrıl

MARAZİ : Turkish Turkish

hastalık derecesinde

MARAZLANMA : Turkish Turkish

marazlanmak eylemi

MARAZLANMAK : Turkish Turkish

hastalanmak, hasta olmak

MARAZLI : Turkish Turkish

hastalıklı, hasta

MARAZLIK : Turkish Turkish

güç durum

MARAZLIK ETMEK : Turkish Turkish

güç bir durum yaratmak

MARCANLI : Turkish Turkish

ıçinde mercan bulunan

MARDA : Turkish Turkish

iskarta mal

MARDA : Turkish Turkish

değeri belirlenmiş ya da pazarlığı yapılmış mal için fazladan istenen para

MAREŞAL, -Lİ : Turkish Turkish

en yüksek aşamadaki asker, °müşir

MAREŞALLİK : Turkish Turkish

mareşal olma durumu, °müşirlik

MAREŞALLİK : Turkish Turkish

mareşal sanı

MAREŞALLİK ASASI : Turkish Turkish

törenlerde mareşallerin ellerinde tuttukları kısa ve üzeri süslü sopa

MARGARİK ASİT : Turkish Turkish

margarin yapımında kullanılan, palmitik asitle stearik asit arasında, billur durumunda yapay yağ asidi

MARGARİN : Turkish Turkish

ıçyağlarında bulunan, margarik asidin gliserinle birleştirilmesiyle de yapay olarak elde edilen yemeklik yağ

MARİFET, -Tİ : Turkish Turkish

herkesin yapamayacağı bir şeyi yapma yeteneği

MARİFET, -Tİ : Turkish Turkish

ustalık, hüner

MARİFET, -Tİ : Turkish Turkish

uygun olmayan, hoşa gitmeyen, can sıkıcı iş ya da davranış

MARİFET, -Tİ : Turkish Turkish

ilim, bilgi

MARİFET, -Tİ : Turkish Turkish

aracı, ikinci el

MARİFETİYLE : Turkish Turkish

aracılığıyla

MARİFETLİ : Turkish Turkish

ustalıklı, hünerli

MARİFETSİZ : Turkish Turkish

ustalığı olmayan, hüner gerektirmeyen