Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MECRASI DEĞİŞMEK : Turkish Turkish

(akarsu için) akış yolu, yönü değişmek

MECRASI DEĞİŞMEK : Turkish Turkish

(bir iş, bir olay için) gidişi, yönü, doğrultusu değişmek

MECRUH : Turkish Turkish

yaralı, yaralanmış olan (kimse)

MECRUH : Turkish Turkish

ıncinmiş olan (kimse)

MECUS : Turkish Turkish

ateş, inek, timsah vb.ye tapan kimseler

MECUS : Turkish Turkish

zerdüşt dininde olanlar

MECUSİ : Turkish Turkish

mecusi dininden olan (kimse), zerdüşti

MECUSİLİK : Turkish Turkish

mecusi dini ya da mecusi topluluğu

MECZUP : Turkish Turkish

tanrı aşkıyla aklını yitirmiş kimse

MECZUP : Turkish Turkish

aklını yitirmiş, deli, sapık

MEDAR : Turkish Turkish

dönence

MEDAR : Turkish Turkish

dayanak, yardımcı

MEDAR OLMAK : Turkish Turkish

yardımı, yararlığı dokunmak

MEDARI İFTİHAR : Turkish Turkish

övünülen, onur duyulan, iftihar edilen şey ya da kimse

MEDDAH : Turkish Turkish

taklitler yaparak, hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçı

MEDDAH : Turkish Turkish

öven, aşırı övgüde bulunan kimse

MEDDAHLIK : Turkish Turkish

meddah sanatı, meddahın işi

MEDDAHLIK : Turkish Turkish

övücülük

MEDDÜCEZİR, -ZRİ : Turkish Turkish

gelgit

MEDENİ : Turkish Turkish

uygar: medeni milletler

MEDENİ : Turkish Turkish

görgülü, uygar

MEDENİ DURUM : Turkish Turkish

ir kimsenin bekar ya da evli olması durumu

MEDENİ KANUN : Turkish Turkish

yurttaşlar yasası

MEDENİCESARET : Turkish Turkish

uygarca tartışma, uygarca dediğinde direnme

MEDENİLEŞME : Turkish Turkish

uygarlaşma