Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MEKKÂRECİ : Turkish Turkish

yük hayvanı kiralayarak taşıma işi yapan kimse

MEKNUZ : Turkish Turkish

gömülü, saklı

MEKRUH : Turkish Turkish

ığrenç, tiksindirici

MEKRUH : Turkish Turkish

ıslam dininde, dince yasaklanmadığı halde yapılmaması istenen

MEKTEP : Turkish Turkish

okul

MEKTEP ÇOCUĞU 1) : Turkish Turkish

acemi, toy

MEKTEP GÖRMEMİŞ : Turkish Turkish

okula gitmemiş

MEKTEP GÖRMEMİŞ : Turkish Turkish

kaba, saygısız

MEKTEP KAÇAĞI : Turkish Turkish

okul kaçağı

MEKTEP MEDRESE GÖRMÜŞ : Turkish Turkish

okumuş, öğrenim görmüş

MEKTEPİ ASMAK : Turkish Turkish

okula gitmemek

MEKTEPLİ : Turkish Turkish

okula giden (kimse), öğrenci

MEKTEPLİ : Turkish Turkish

okulda yetişmiş olan, "alaylı" karşıtı

MEKTUP : Turkish Turkish

ir şey haber vermek, bir şey sormak ya da istemek için, birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, betik, °name

MEKTUP ATMAK : Turkish Turkish

mektubu postaya vermek

MEKTUP ÜSTÜ : Turkish Turkish

mektubun adresi

MEKTUPÇU : Turkish Turkish

osmanlılarda, bir resmi dairenin yazı işlerini yönetmekle yükümlü yüksek orunlu kişi

MEKTUPÇU : Turkish Turkish

ir il idaresinin yazı işlerini yöneten görevli

MEKTUPÇULUK : Turkish Turkish

mektupçunun görevi

MEKTUPLAŞMA : Turkish Turkish

mektuplaşmak eylemi

MEKTUPLAŞMAK : Turkish Turkish

irbirine mektup yazmak

MEKTUPLUK : Turkish Turkish

mektup yazmaya uygun (kâğıt)

MEL MEL : Turkish Turkish

aptal aptal, bön bön

MEL MEL : Turkish Turkish

üzgün üzgün

MEL MEL MEL MEL BAKMAK : Turkish Turkish

aptal aptal ya da üzgün üzgün bakmak