Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MELODRAM : Turkish Turkish

çağdaş tiyatroda, hareketli ve duygusal olaylara dayalı bir oyun türü

MELODRAMATİK : Turkish Turkish

melodramla ilgili

MELON : Turkish Turkish

yuvarlak ve bombeli bir tür şapka

MELTEM : Turkish Turkish

yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı

MELÜL MELÜL : Turkish Turkish

üzgün üzgün

MELÜL, -LÜ : Turkish Turkish

üzgün

MELÜL, -LÜ : Turkish Turkish

oynu bükük

MELUN : Turkish Turkish

tanrı tarafından lanetlenmiş olan, °lanetli

MELUN : Turkish Turkish

nefretle karşılanan, kötü

MELUN : Turkish Turkish

lanetlenmiş kimse

MEMALİK : Turkish Turkish

memleketler

MEMAT : Turkish Turkish

ölüm: bu, hayat memat meselesi, aceleye getirilemez

MEMBA SULARI : Turkish Turkish

içinde erimiş olarak mineraller bulunan, içme suyu olarak ya da sağaltım amacıyla kullanılan sular

MEMBA, -I : Turkish Turkish

kaynak, pınar

MEMBA, -I : Turkish Turkish

ir şeyin çıktığı yer: söylentinin membasını öğrenmeden kimseyi suçlayamazsınız

MEME : Turkish Turkish

yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan ve meme başı denilen çıkıntıları olan süt bezi

MEME : Turkish Turkish

kimi araçların meme başına benzeyen bölümü

MEME : Turkish Turkish

vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı

MEME : Turkish Turkish

ateşli silahların ya da kimi patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı

MEME : Turkish Turkish

gemi çapasında kolların birleştiği şişkin yer

MEME BAŞI : Turkish Turkish

memenin ucundaki çıkıntı

MEME BEZİ : Turkish Turkish

memenin süt salgılayan dokusu

MEME SÜNGERİ : Turkish Turkish

meme başının çevresindeki koyu renkli yuvarlak bölüm

MEME VERMEK : Turkish Turkish

emzirmek

MEMEBİLİM : Turkish Turkish

memebezlerinin yapısını, bozukluklarını inceleyen tıp dalı