Turkish
MİKROFİLM : Turkish Turkish
herhangi bir belgeyi, yayını vb.'yi küçük sinema filmi gibi bir şerit üzerine çeken, özel bir fotoğraf makinesiyle çekilmiş film
MİKROFON : Turkish Turkish
elektrik akımı etkisiyle sesi uzakta bulunan alıcıya ulaştıran araç
MİKROFONA KOYMAK : Turkish Turkish
öykü, roman, oyun gibi yapıtları radyo için elverişli duruma getirip yayımlamak
MİKROFONCU : Turkish Turkish
sinema ve televizyonda ses kaynağının yer değiştirmesine göre mikrofonu yöneten kimse
MİKROFONİK : Turkish Turkish
sesi mikrofona uygun düşen, °fonojenik
MİKROKİMYA : Turkish Turkish
miligram düzeyinde maddelerin hazırlanmasını, bunların nitelik ve niceliklerini belirleyen tekniklerin tümü
MİKROKOK, -KU : Turkish Turkish
nokta biçimindeki hareketsiz bakterilere verilen genel ad
MİKROLİT, -Tİ : Turkish Turkish
kimi taşların yapısında bulunan, prizma biçiminde ve ancak mikroskopla görülebilen billurlar
MİKROMETRE : Turkish Turkish
üyük ölçüde büyütme gücü olan teleskop, mikroskop gibi optik aygıtlarla incelenen nesnelerin oylumlarını ölçmede kullanılan aygıt
MİKROMETRE : Turkish Turkish
çok küçük uzunlukları ölçmeye, incelemeye yarayan aygıt
MİKROMETRE : Turkish Turkish
mikron
MİKRON : Turkish Turkish
ir metrenin milyonda biri, milimetrenin binde biri, mikrometre
MİKROORGANİZMA : Turkish Turkish
mikroskopla görülebilen organizma
MİKROP : Turkish Turkish
mikroskopla görülebilen, çürümeye, mayalanmaya ve hastalıklara yol açan bir gözeli canlı
MİKROP : Turkish Turkish
kendisinden kötülük ve zarar gelen kimse
MİKROPLANMA : Turkish Turkish
mikroplanmak eylemi
MİKROPLANMAK : Turkish Turkish
mikroplu duruma gelmek
MİKROPLANMAK : Turkish Turkish
kirlenmek
MİKROPLU : Turkish Turkish
mikrobu olan, mikropla bulaşan, °intani
MİKROPSUZ : Turkish Turkish
mikrobu olmayan, mikrobu öldürülmüş olan
MİKROPSUZLANDIRMA : Turkish Turkish
mikropsuzlandırmak eylemi
MİKROPSUZLANDIRMAK : Turkish Turkish
ir şeyin mikroplarını kimyasal maddeler ya da ısı yardımıyla öldürmek, °dezenfekte etmek
MİKROPSUZLAŞTIRMAK : Turkish Turkish
mikropsuzlandırmak
MİKROSEFAL : Turkish Turkish
yetersiz gelişme sonunda beyni ve kafatası küçük olan (kimse)
MİKROSİNEMA : Turkish Turkish
mikroskopla görülebilecek nesnelerin görüntülerini saptamakla uğraşan sinema kolu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani