Multilingual Turkish Dictionary Turkish

MİDİLLİ : Turkish Turkish

normalden daha küçük boyda bir tür at

MİDYE : Turkish Turkish

yassısolungaçlı yumuşakçalardan, kavkıları birbirine eşit, denizlerin kayalık yerlerinde kümeler durumunda yaşayan, eti yenir bir hayvan (mytilus)

MİDYECİ : Turkish Turkish

midye satan kimse

MİDYELİK : Turkish Turkish

deniz kıyısında özel olarak midye üretilen yer

MİĞFER : Turkish Turkish

aşı dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.den yapılmış başlık, tolga

MİGMATİT : Turkish Turkish

tortul katmanlar arasına magma girmesiyle oluşan değişim kayacı

MİGREN : Turkish Turkish

yarım baş ağrısı

MIH : Turkish Turkish

üyük çivi

MIH : Turkish Turkish

nalbantçılıkta kullanılan çivi

MİHANİKİ : Turkish Turkish

düşünmeden, ölçülerek değil de yalnızca alışkanlığın verdiği kolaylıkla ya da yalnız kasların devinmesiyle yapılan (iş, hareket vb.), °mekanik

MIHÇI : Turkish Turkish

mıh yapan ya da satan kimse

MİHENK : Turkish Turkish

denektaşı

MİHENK : Turkish Turkish

irinin değerini, ahlakını anlamaya yarayan ölçüt: zor zamanlar, yaşam dönemeçleri dosluğun mihenk taşıdır

MİHENKE VURMAK : Turkish Turkish

denemek

MIHLADIZ : Turkish Turkish

mıknatıs

MIHLAMA : Turkish Turkish

mıhla tutturma, çivileme

MIHLAMA : Turkish Turkish

soğanlı kıyma ya da pastırma üstüne yumurta kırılarak yapılan yemek

MIHLAMAK : Turkish Turkish

mıhla tutturmak, çakmak, çivilemek

MIHLAMAK : Turkish Turkish

irini ya da bir şeyi bir yerden ayrılmaz, kıpırdayamaz duruma getirmek

MIHLAMAK : Turkish Turkish

(bır kişi, toplum için) bir olay nedeniyle kalıcı etki bırakarak yer almak

MIHLAMAK : Turkish Turkish

kuyumculukta değerli taşları metal içine yerleştimek

MIHLAMAK : Turkish Turkish

ıçak, çakı, şiş gibi bir araçla birini yaralamak

MIHLANMA : Turkish Turkish

mıhlanmak eylemi

MIHLANMAK : Turkish Turkish

mıhlamak eylemine konu olmak ya da mıhlamak eylemi yapılmak, çivilenmek

MIHLANMAK : Turkish Turkish

olduğu yerde kalıp bir yere kıpırdayamaz olmak