Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MEZUN : Turkish Turkish

ir iş için yetki verilmiş, yetkili

MEZUN OLMAK : Turkish Turkish

(okulu) bitirmek

MEZUNİYET, -Tİ : Turkish Turkish

itirme

MEZUNİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ızinli olma durumu

MEZUNİYET, -Tİ : Turkish Turkish

yetki

MEZÜR : Turkish Turkish

terzilikte ölçü almakta kullanılan, genellikle 1,5 metre uzunluğunda şerit metre

MEZZOSOPRANO : Turkish Turkish

soprano ile kontralto arasında kadın sesi

MEZZOSOPRANO : Turkish Turkish

sesi böyle olan sanatçı

MG : Turkish Turkish

magnezyum'un simgesi

: Turkish Turkish

u ek ses uyumu kuralına uyarak mı, mu ve mü biçimlerine de girer. sonuna getirildiği tümce ya da sözcüğe, söyleyiş biçimine, tonlamaya göre soru, şaşma, yadsıma anlamı katar

: Turkish Turkish

soru anlamıyla rica, emir tümceleri yapar

: Turkish Turkish

yinelenen iki sözcük arasında kullanılarak sözcüğün anlamını pekiştirir

: Turkish Turkish

elirli geçmiş zamanlı bir tümceyle başka bir tümce arasında yer aldığında, birincisine koşul ya da neden, ikincisine de sonuç niteliği verir

: Turkish Turkish

gam (ii) dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota imi

MİAT : Turkish Turkish

ir şeyin yapılması için tanınan süre

MİAT : Turkish Turkish

ir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilen süre, kullanma süresi

MİATI DOLMAK : Turkish Turkish

ir şeyin kullanım süresi bitmek, eskimek

MİBZER : Turkish Turkish

tohum ekme aygıtı

MICIRIK : Turkish Turkish

eceriksiz, sünepe

MİDE : Turkish Turkish

omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmakbağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği, omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan bölgesi

MİDE : Turkish Turkish

karın, karın bölgesi

MİDE : Turkish Turkish

yemek yeme isteği

MİDE AĞZI : Turkish Turkish

yemek borusunun mideye açılan alt ucu

MİDE BULANDIRMAK : Turkish Turkish

kusacak bir duruma getirmek

MİDE BULANDIRMAK : Turkish Turkish

kuşkulandırmak