Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MİDE FESADI : Turkish Turkish

çok ve çeşitli yemenin neden olduğu mide bozukluğu

MİDE FESADINA UĞRAMAK : Turkish Turkish

çok ve çeşitli yiyecekler yemekten midesi bozulmak

MİDE KAPISI : Turkish Turkish

midenin onikiparmakbağırsağına açılan alt ucu

MİDECİ : Turkish Turkish

kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen (kimse)

MİDECİLİK 1. : Turkish Turkish

yemeğe düşkünlük

MİDECİLİK 1. : Turkish Turkish

çıkarına düşkünlük, çıkarcılık

MİDELİ : Turkish Turkish

midesi belirgin olan

MİDELİ : Turkish Turkish

mide bölümü olan sutyen

MİDESİ ( YA DA İÇİ) EZİLMEK ( YA DA KAZINMAK) : Turkish Turkish

açlık duymak

MİDESİ ALMAMAK (KALDIRMAMAK, KABUL ETMEMEK YA DA GÖTÜRMEMEK) : Turkish Turkish

hastalık, tiksinme gibi nedenlerle bir şeyi yiyememek

MİDESİ ALMAMAK (KALDIRMAMAK, KABUL ETMEMEK YA DA GÖTÜRMEMEK) : Turkish Turkish

çirkin bir şey karşısında huzursuz olmak, rahatı kaçmak

MİDESİ BULANMAK : Turkish Turkish

kusacak gibi olmak

MİDESİ BULANMAK : Turkish Turkish

iğrenmek, tiksinmek

MİDESİ BULANMAK : Turkish Turkish

kuşkulanmak, işkillenmek

MİDESİ EKŞİMEK (KAYNAMAK YA DA YANMAK) : Turkish Turkish

yeni yenilmiş yiyeceklerden ötürü midede rahatsızlık duymak

MİDESİZ : Turkish Turkish

yenmeyecek şeyleri yiyen

MİDESİZ : Turkish Turkish

hiçbir şeyden tiksinmeyen, en iğrenilecek şeyler karşısında bile tiksinti duymayan, işkembesiz

MİDESİZLİK : Turkish Turkish

midesiz olma durumu

MİDEVİ : Turkish Turkish

mide ile ilgili olan

MİDEVİ : Turkish Turkish

mideye uygun, mideye iyi gelen

MİDEYE OTURMAK : Turkish Turkish

yenilen şey sindirilmeyip mideye rahatsızlık vermek

MİDEYİ BASTIRMAK : Turkish Turkish

hafif şeyler yiyerek açlığını gidermek

MİDİ : Turkish Turkish

orta

MİDİ ETEK : Turkish Turkish

dizkapağını örten ya da üç dört santim kadar aşağı inebilen etek

MİDİBÜS : Turkish Turkish

küçük otobüs