Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MÜNECCİM : Turkish Turkish

yıldızların durum ve devinimlerinden anlam çıkaran kimse, yıldız falcısı, °astrolog

MÜNECCİM : Turkish Turkish

gökbilimci, °astronom

MÜNECCİMBAŞI : Turkish Turkish

osmanlılarda önemli kararlar alırken yıldızların durum ve devinimlerinden uğurlu vakti belirleme savında bulunan kimse

MÜNECCİMLİK : Turkish Turkish

yıldız falcılığı, °astroloji

MÜNECCİMLİK : Turkish Turkish

müneccimin orunu

MÜNEKKİT : Turkish Turkish

eleştirmen, eleştirmeci, eleştirici, °tenkitçi

MÜNEKKİTLİK : Turkish Turkish

eleştirmenlik, eleştirmecilik, eleştiricilik, °tenkitçilik

MÜNEVVER : Turkish Turkish

aydın

MÜNEVVER : Turkish Turkish

aydınlatılmış

MÜNEZZEH : Turkish Turkish

temiz, arı

MÜNEZZEH : Turkish Turkish

uzak

MÜNFAİL : Turkish Turkish

gücenmiş, alınmış, kırgın

MÜNFAİL : Turkish Turkish

edilgin

MUNFASIL : Turkish Turkish

ayrı duran, ayrılmış, ayrık

MÜNFERİDEN : Turkish Turkish

tek başına yalnız olarak

MÜNFERİT : Turkish Turkish

tek, ayrı, kendi başına olan

MÜNFESİH : Turkish Turkish

ozulmuş, geçerliği kalmamış

MÜNHAL, -Lİ : Turkish Turkish

oş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık

MÜNHAL, -Lİ : Turkish Turkish

erir, eriyebilen

MÜNHANİ : Turkish Turkish

eğri

MÜNHARİF : Turkish Turkish

ir tarafa sapmış, doğruluğunu yitirmiş

MÜNHASIR : Turkish Turkish

ir kimse ya da bir şey için ayrılmış, °mahsus

MÜNHASIR : Turkish Turkish

sınırlanmış, sınırlı

MÜNHASIRAN : Turkish Turkish

yalnız, özellikle

MÜNHAT, -TTI : Turkish Turkish

çukur, alçak, ingin