Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MURANA : Turkish Turkish

yılanbalığına benzeyen, çok yırtıcı, sıcak denizlerde yaşayan, göğüs yüzgeci olmayan, eti beğenilen bir deniz balığı, müren (muraena)

MURASSA, -I : Turkish Turkish

değerli taşlarla bezenmiş, cevahirle süslenmiş

MURAT : Turkish Turkish

ıstek, dilek, °arzu

MURAT : Turkish Turkish

amaç, °erek, °gaye

MURAT ALMAK : Turkish Turkish

dileğine kavuşmak

MURAT ETMEK : Turkish Turkish

dilemek, istemek

MURATINA ERMEK : Turkish Turkish

dileği gerçekleşmek

MURÇ : Turkish Turkish

etona delik açmakta kullanılan sivri uçlu bir aygıt

MURDAR : Turkish Turkish

kirli, pis

MURDAR : Turkish Turkish

cinsel birleşmeden sonra yıkanmamış (kimse)

MURDAR : Turkish Turkish

şeriata uygun olarak kesilmemiş olan (hayvan)

MURDARİLİK : Turkish Turkish

omurilik

MURDARLIK : Turkish Turkish

murdar olma durumu

MÜRDESENK : Turkish Turkish

doğal kurşun oksit, simgesi pbo

MÜRDÜMERİĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

eçeli yapılan bir cins küçük ve siyah erik

MÜRDÜMÜK : Turkish Turkish

aklagillerden, yazın ekilen bir yıllık yem bitkisi (lathyrus sativus)

MÜREBBİ : Turkish Turkish

eğitici

MÜREBBİYE : Turkish Turkish

kendisine bir çocuğun eğitim ve bakımı verilmiş olan kadın

MÜREBBİYELİK : Turkish Turkish

mürebbiye olma durumu

MÜREBBİYELİK : Turkish Turkish

mürebbiyenin görevi

MÜRECCAH : Turkish Turkish

ir başkasından daha çok beğenilip tercih edilen, üstün görülen, yeğ, yeğrek

MÜREFFEH : Turkish Turkish

ıyi bir yaşamı olan, gönençli

MÜREFFEHEN : Turkish Turkish

gönençle sıkıntısız bir biçimde

MÜREKKEP : Turkish Turkish

yazı yazmak, desen çizmek ya da basmak için kullanılan, türlü renklerde sıvı madde

MÜREKKEP : Turkish Turkish

ileşmiş, bileşik