Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MÜREKKEP : Turkish Turkish

-den oluşmuş,
den olma

MÜREKKEP OLMAK : Turkish Turkish

-den oluşmak

MÜREKKEP YALAMIŞ : Turkish Turkish

öğrenim görmüş, kültürlü

MÜREKKEPBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

salarak suyu bulandıran bir yumuşakça, °supya (sepia officinalis)

MÜREKKEPÇİ : Turkish Turkish

mürekkep yapan ya da satan kimse

MÜREKKEPİ KURUMADAN BOZMAK : Turkish Turkish

karar, sözleşme, anlaşmayı yazılmasından çok kısa süre sonra bozmak

MÜREKKEPLEME : Turkish Turkish

mürekkeplemek eylemi

MÜREKKEPLEMEK : Turkish Turkish

mürekkep sürmek, mürekkep dökerek ya da damlatarak bir yüzeyi lekelemek

MÜREKKEPLENME : Turkish Turkish

mürekkeplenmek eylemi

MÜREKKEPLENMEK : Turkish Turkish

mürekkep sürülmek, dökülmek ya da damlatılmak

MÜREKKEPLİ : Turkish Turkish

mürekkep sürülmüş, dökülmüş ya da damlatılmış olan

MÜREKKEPLİ : Turkish Turkish

ıçine mürekkep konarak kullanılan

MÜREKKEPLİK : Turkish Turkish

mürekkep konan küçük kap, mürekkep hokkası

MÜRETTEBAT, -TI : Turkish Turkish

gemi, uçak gibi taşıtlarda işbaşındaki görevlilerin tümü

MÜRETTEP : Turkish Turkish

dizilmiş, dizili

MÜRETTEP : Turkish Turkish

gizli bir amaçla düzenlenmiş, yapılmış (iş)

MÜRETTEP : Turkish Turkish

sonradan düzenlenmiş, derlenmiş

MÜRETTİP : Turkish Turkish

düzenleyen, hazırlayan, sıraya koyan

MÜRETTİP : Turkish Turkish

(basımevinde) dizgici

MÜRETTİPHANE : Turkish Turkish

dizgiyeri

MÜRETTİPLİK : Turkish Turkish

dizgicilik

MÜREVVİÇ : Turkish Turkish

ir düşüncenin yanlısı ya da yayıcısı

MURİS : Turkish Turkish

kalıt bırakan, kalıtçı

MÜRİT : Turkish Turkish

ir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse

MÜRİTLİK : Turkish Turkish

mürit olma durumu