Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MUSAHİP : Turkish Turkish

tatlı konuşmaları ile büyüklerin, özellikle padişahların güzel zaman geçirmelerini sağlamakla görevli kimselere verilen san

MUSAHİPLİK : Turkish Turkish

musahibin yaptığı iş

MÜŞAHİT : Turkish Turkish

ir şeyi gören, gözleyici

MÜŞAHİT : Turkish Turkish

gözlemci

MÜSAİT : Turkish Turkish

uygun, elverişli

MÜSAİT : Turkish Turkish

flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)

MUSAKKA : Turkish Turkish

ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, kuşbaşı et ya da kıyma ve soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek

MÜSAKKAFAT, -TI : Turkish Turkish

üzeri damla örtülmüş olan yapılar

MUSALLA : Turkish Turkish

namaz kılmaya yarayan açık yer

MUSALLA : Turkish Turkish

camilerde cenaze konulup önünde namaz kılınan yer

MUSALLA TAŞI : Turkish Turkish

namazı kılınmak için üstüne cenaze konulan masa biçiminde yüksek taş

MUSALLAT ETMEK : Turkish Turkish

irini, bir başkasının başına bela etmek

MUSALLAT OLMAK : Turkish Turkish

irini sürekli rahatsız etmek, birine sataşmak, hiç peşini bırakmamak

MUSALLAT, -TI : Turkish Turkish

ir kimse ya da şeyin üzerine bıktıracak kadar düşen

MUSALLİ : Turkish Turkish

eş vakit namazını sürekli olarak kılan

MÜSAMAHA : Turkish Turkish

hoşgörü, anlayışlılık, °tolerans

MÜSAMAHA : Turkish Turkish

görmezlikten gelme, göz yumma

MÜSAMAHA ETMEK : Turkish Turkish

hoşgörü ile davranmak; görmezlikten gelmek

MÜSAMAHAKÂR : Turkish Turkish

hoşgörülü, hoşgörülü davranan, anlayışlı, °toleranslı

MÜSAMAHAKÂRLIK : Turkish Turkish

hoşgörürlük

MÜSAMAHALI : Turkish Turkish

hoşgörülü, anlayışlı, °toleranslı

MÜSAMAHASIZ : Turkish Turkish

hoşgörüsüz, anlayışsız, °toleranssız

MÜSAMAHASIZLIK : Turkish Turkish

hoşgörüsüzlük, anlayışsızlık, °toleranssızlık

MUŞAMBA : Turkish Turkish

ir tarafına kauçuk ya da yağlıboya sürülerek su geçirmeyecek durumagetirilen kalın bez

MUŞAMBA : Turkish Turkish

u bezden yapılmış olan