Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MUŞAMBA : Turkish Turkish

su geçirmeyecek biçimde yapılmış yağmurluk

MUŞAMBA : Turkish Turkish

linolyum

MUŞAMBA GİBİ : Turkish Turkish

çok kirlenmiş çamaşırlar için söylenir

MUŞAMBALI : Turkish Turkish

muşambayla kaplanmış ya da üzerine muşamba örtülmüş olan

MUŞAMBALI : Turkish Turkish

muşamba giymiş olan

MÜSAMERE : Turkish Turkish

okullarda öğrencilerin sunduğu, programında koşuk, oyun, gibi gösterilerin yer aldığı eğlence

MÜSAMERE : Turkish Turkish

çoğunlukla akşam toplantısı, akşam eğlencesi

MUSANDIRA : Turkish Turkish

evlerde yatak yorgan konulan yer, yüklük

MUSANDIRA : Turkish Turkish

mutfakta yüksek ve geniş raf

MUSANNA, -I : Turkish Turkish

uydurma, düzme

MUSANNA, -I : Turkish Turkish

sanatla yapılmış, bir usta elinden çıkmış, sanatlı

MUSANNA, -I : Turkish Turkish

yapıntılı

MUSANNİF : Turkish Turkish

sınıflandıran

MUSANNİF : Turkish Turkish

kitap yazan, yazar

MUSANNİF : Turkish Turkish

sıralaç, °klasör

MUSAP : Turkish Turkish

aşına bir kötülük, felaket gelmiş olan

MUSAP : Turkish Turkish

hastalığa yakalanmış, tututmuş, uğramış

MÜŞAREKET ETMEK : Turkish Turkish

ortaklaşa çalışmak

MÜŞAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

ortaklık, ortaklaşma

MÜŞARÜNİLEYH : Turkish Turkish

(bir kimse için) adı geçen, adı anılan

MÜSAVAT, -TI : Turkish Turkish

eşitlik, denklik

MÜSAVATÇILIK : Turkish Turkish

eşitçilik

MÜSAVATSIZLIK : Turkish Turkish

eşitsizlik

MÜŞAVERE : Turkish Turkish

danışma, danış

MÜSAVİ : Turkish Turkish

eşit, denk