Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MUSKALI : Turkish Turkish

muskası olan

MÜSKİRAT, -TI : Turkish Turkish

sarhoş eden şeyler, alkollü içkiler

MÜŞKÜL : Turkish Turkish

güç, zor, çetin

MÜŞKÜL : Turkish Turkish

engel, güçlük, zorluk

MÜŞKÜLAT, -TI : Turkish Turkish

güçlük, güçlükler, zorluklar

MÜŞKÜLE : Turkish Turkish

ağbozumuna yakın bir zamanda yetişen, kalınca kabuklu, iri ve uzun taneli bir üzüm

MÜŞKÜLPESENT : Turkish Turkish

güç beğenen, titiz

MUSLİHANE : Turkish Turkish

arışçı bir yolla

MÜSLİM : Turkish Turkish

müslüman

MUSLİN : Turkish Turkish

sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir tür kumaş

MUSLİN : Turkish Turkish

u kumaştan yapılmış olan

MUSLUK : Turkish Turkish

takılmış bulunduğu boru ya da kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır aygıt

MUSLUK : Turkish Turkish

el yıkamaya yarayan yer, lavabo

MUSLUK : Turkish Turkish

kırlarda hayır sahiplerinin yaptırdığı su depoları, su küpleri

MUSLUKÇU : Turkish Turkish

musluk satan ya da onaran kimse

MUSLUKÇU : Turkish Turkish

aptes almak için ceketini çıkaranların, para ya da değerli şeylerini çalarak hırsızlık yapan kimse

MUSLUKÇULUK : Turkish Turkish

muslukçunun yaptığı iş

MUSLUKÇULUK : Turkish Turkish

aptes almak için ceketini çıkaranların, para ya da değerli şeylerini çalarak yapılan hırsızlık

MUSLUKLU : Turkish Turkish

musluğu olan

MUSLUKSUZ : Turkish Turkish

musluğu olmayan

MÜSLÜMAN : Turkish Turkish

ıslam dininden olan (kimse)

MÜSLÜMAN : Turkish Turkish

dine bağlı, dindar

MÜSLÜMAN : Turkish Turkish

doğru, haktan ayrılmaz (kimse)

MÜSLÜMAN ADAM : Turkish Turkish

doğruluktan ayrılmaz, dürüst, hak yemez adam

MÜSLÜMANCA : Turkish Turkish

müslümana yaraşır biçimde