Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MUŞTALAMA : Turkish Turkish

muşta ile vurma

MUŞTALAMAK : Turkish Turkish

muşta ile vurmak

MÜSTAMEL : Turkish Turkish

kullanılmış olan

MÜSTAMEL : Turkish Turkish

yeni olmayan, eski

MÜSTANTİK : Turkish Turkish

sorgu yargıcı

MÜSTANTİKLİK : Turkish Turkish

sorgu yargıçlığı

MUSTARİP : Turkish Turkish

istırap ve acı çeken

MUSTARİP : Turkish Turkish

sağlıksız, hasta

MÜSTEAR : Turkish Turkish

eğreti olarak alınmış, takma

MÜSTEAR : Turkish Turkish

türk müziğinde bir makam

MÜSTEBAT : Turkish Turkish

olacağı sanılmayan, uzak görülen

MÜSTEBİT : Turkish Turkish

hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan, zorba, °despot

MÜSTEBİTLİK : Turkish Turkish

müstebit olma durumu ya da müstebitçe davranış, zorbalık, °despotluk

MÜSTECİR : Turkish Turkish

kira ile tutan, kiracı

MÜSTEFİT : Turkish Turkish

yararlanan

MÜSTEFİT OLMAK : Turkish Turkish

yararlanmak, faydalanmak

MÜSTEHASE : Turkish Turkish

taşıl, °fosil

MÜSTEHCEN : Turkish Turkish

açık saçık, cinsellikle ilgili geleneklere aykırı; yakışıksız, °pornografik

MÜSTEHCENLİK : Turkish Turkish

müstehcen olma durumu

MÜŞTEHİ : Turkish Turkish

ir şey için çok istek gösteren, istekli

MÜŞTEHİ : Turkish Turkish

ıştahlı

MÜSTEHLİK, -Kİ : Turkish Turkish

tüketici

MÜSTEHZİ : Turkish Turkish

alaycı

MÜŞTEKİ : Turkish Turkish

yakınan, sızlanan, şikâyetçi

MÜŞTEKİ OLMAK : Turkish Turkish

yakınmak, şikâyetçi olmak