Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MÜSTEŞARLIK : Turkish Turkish

müsteşarın görevi ya da orunu

MÜSTESNA : Turkish Turkish

ir bütünün ya da kuralın dışında olan, kuraldışı, °şaz

MÜSTESNA : Turkish Turkish

enzerlerinden üstün olan, benzeri az bulunan

MÜSTESNA : Turkish Turkish

ayrıcalı, ayrı tututan, ayrık

MÜSTESNA : Turkish Turkish

dışında, ayrı tutularak, °hariç

MÜSTEŞRİK, -KI : Turkish Turkish

doğubilimci, °şarkiyatçı, °oryantalist

MÜSTEVİ : Turkish Turkish

her yeri aynı düzeyde alan, düz

MÜSTEVİ : Turkish Turkish

düzlem

MÜSTEVLİ : Turkish Turkish

ir yeri istila eden, yönetimi altına alan (kimse, devlet, ordu vb.)

MÜSTEVLİ : Turkish Turkish

salgın

MÜSTEZAT : Turkish Turkish

çoğalması istenilen, artmış

MÜSTEZAT : Turkish Turkish

her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türü

MUŞTU : Turkish Turkish

sevindiren haber, sava, °müjde

MUŞTUCU : Turkish Turkish

muştu getiren, savacı, °müjdeci

MUŞTULAMA : Turkish Turkish

muştulamak eylemi, müjdeleme

MUŞTULAMAK : Turkish Turkish

sevinilecek bir işin, olayın, vb.nin olduğunu birine haber vermek, °müjdelemek

MUŞTULANMA : Turkish Turkish

muştulanmak eylemi, °müjdelenme

MUŞTULANMAK : Turkish Turkish

sevinçli bir haber verilmek, °müjdelenmek

MUŞTULU : Turkish Turkish

muştu bildiren, sevindirici, °müjdeli

MUŞTULUK : Turkish Turkish

muştucuya verilen armağan, °müjdelik

MÜSVEDDE : Turkish Turkish

yazı taslağı, karalama

MÜSVEDDE : Turkish Turkish

ir şeyin kötü benzeri

MÜSVEDDE DEFTERİ : Turkish Turkish

karalama defteri

MÜSVEDDELİK : Turkish Turkish

müsvedde yapmaya elverişli

MUT : Turkish Turkish

elli şiniklik tahıl ölçeği